-
Nis 16 2012 Katiller içeride ama töre dışarıda!
Bir süre önce Töre Cinayetleri ve Ezber [1] başlıklı bir yazımda bu konuyu işlemiş ve töre denilen kavramın anlam kaymaları geçire geçire sonunda tam bir ezber haline geldiğini, hatta sorgulan(a)mayan ne varsa onların hepsinin birer ezber olduğunu yazmıştım.
Üzerinden 1 ay kadar geçtikten sonra Mardin’de 44 kişi yine töre gerekçesiyle katledildi. Katil gerekçesi töre çok net ve açık: evlenme çağına gelmiş bir kız mutlaka amcaoğullarına “teklif” edilir, eğer böyle yapılmaz ise ömür boyu bekar kalmak zorundadır. Bu son durumda amcaoğlu yerine dayıoğulu ile evlendirildiği için katli vacip olmuştur.
Töreyi uygulayacak olan ekip olası bir kan davasını önlemek için peşinen ailenin tüm bireylerini ortadan kaldırmak gibi bir sorun çözme yöntemi buluyorlar. Bu dahiyane fikirde herhalde akraba evliliklerinin bu denli yaygın olmasının payı büyüktür.
Şimdi katil zanlıları (henüz mahkemeye çıkmadılar) içerdeler. Tabii ki bunun da bir önemi var; potansiyel eylemleri için bir önlem sayılabilir.
Şimdi başka iki soru var:
- Bu düzeyde bir akıl-fikir yapısına sahip olan yalnızca bu kişiler mi yoksa başkaları da var mıdır?
- Böylesine akıl ve erdemden yoksun insanlar olsa da yine bir gerekçe lazım olduğuna ve töre denilen şey de güçlü bir gerekçe olduğuna göre, töre serbest olduğu sürece bunu uygulayacak psikopat insanlar bulmak zor mudur?
Tüm medya saatlerce ve en ince ayrıntısına kadar bu cinayetin magazin kısmını verdi, lanetledi, vahşet olduğunu ve nasıl böyle bir vahşetin olabileceğine akıl erdirilemediğini kendi yorumcularından veya diğer ağızlardan verdi, hala da veriyor.
Bütün bu “konuşulanlar” arasında “konuşulmayanlar” -yani saklı içerik- yoluyla verilen güçlü bir mesaj var: “töreler, hiçbir şekilde üzerinde konuşulmaması gereken mutlak doğrulardır“.
Yani birileri çıkıp da, “sizin törelerinize çarpayım; bu töre dediğiniz ilkellikleri sorgulamak hadi sizin kafanıza sığmıyor, peki bu kadar okur-yazar takımı iri iri laflar edip sanki olayın derin temellerini açıklıyormuş pozları takınacaklarına, birlikte yaşamanın en basit ve vazgeçilmez kurallarını belirleyen yasaların yerine geçirilen töreleri sorgulamak hiç mi akıllarına gelmiyor?” demez mi?
Bir imparatorluk sorgulamayıp itaat etme (ezber, biat, itaat) nedeniyle battı. Yerine kurulan cumhuriyet aynı nedenlerle batacak.
Aklına gelenleri doğru sanıp üstelik bunları başkalarına benimsetmeye eğitim adını veren insanımız, ezberi hala belleme sanmaktan nasıl kurtulacak ya da kurtulabilecek mi?
09 Mayıs 2009, Cumartesi