• Kıvırtma ya öyledir ya böyledir (mi?)

    TV tartışmalarında en çok duyduğum sözlerden birisi başlıktaki ifadedir. Kadına benzetmek, üstelik de dansöze benzetmek bu ifadeyi anlamayanlara örnekle anlatmak amacıyla kullanılır.

    Erkek (yüceltici anlamda) toplum kavramı o denli içselleştirilmiştir ki, yargı cümlelerinin başında bulunması gereken “eğer… ise” ekinin kalkmasına dahi  yol açmıştır denilebilir. Yani bir şey hem öyle hem böyle (öylenin tersi) olamaz. 

    Bunun en canlı örneği epeydir gündemimizde, üstelik de maliyetini hep birlikte ödüyoruz. Konu faiz ve enflasyon. İddianın iki tarafı var. Bir taraf, “faiz sebep enflasyon sonuçtur” derken, diğeri bu ifadenin doğru olmadığını “faizin enflasyonun nedeni olmadığı”nı savunuyor.

    Son izlediğim (aslında evvelce de izlemiştim), kendi YouTube kanalında ekonomi ve finans konularını “öğretmek” amacıyla her şeyin birkaç defa üstüne basarak (öğrencilerin kafaları ancak öyle basar) anlatan bir akademisyen de bu taraflardan biri olarak şöyle diyor: “Faiz enflasyonun sebebi değildir”.

    Bu iki keskin doğrulu tarafın karşısına üçüncü birisi çıkıp da: “Enflasyon, fiyat artışlarıyla, o da maliyet artışlarıyla ilgili olduğuna ve faiz giderleri de maliyete katıldığına göre faiz enflasyonun bir sebebidir. Diğer yandan, enflasyon paranın satın alma gücünü aşındırdığına, bu ise tasarrufların azalmasına yol açtığına; bankaların ise azalan tasarrufları geri çevirmek için faizleri artırmak zorunda kalacağına göre, enflasyon da faiz artışının bir nedenidir. Böylece faiz ve enflasyon birbirinin sebepleri olarak etkileşirler” dese ne olacak?

    İki şey birbirini karşılıklı olarak (faiz ve enflasyon gibi) etkiliyorsa (ki doğru tabir etkileşim olmalı) ve taraflardan adı Homo Economicus olan birisi enflasyonu, adı Homo Religiosus olan diğeri de nass olan faizi azaltmak istiyor, ama ikisi de döngüsel mantıktan (circulus probando) henüz haberdar olmamışlarsa en iyi yol toplumun ikiye ayrılıp kıyasıya tartışması ve eline güç geçirenin, savını kanıtlamak için fiili deneyler yapması ve deney giderlerini de seyircilerden para toplayarak (vergi deniliyor) onlara ödetmesi; bir yandan da bu puslu hava içinde batan şirketlerin el değiştirmesidir.

    Bu tartışma nereye kadar gider?

    Uyanana ve bu tür etkileşimleri kırmak için, stratejik denilebilecek ve ikisini birden etkileyebilecek değişkenlere (değer üretebilme kabiliyeti, demokratik standartlar vs) bakmak gerektiği anlaşılana kadar.

    19 Kasım 2021