-
May 25 2012 Fiyat artışları ve çığ etkisi
Rev.No: 1, Tarih: Mayıs 22,’93 [1] / Rev.No: 2, Tarih: Kasım 01,’98 / Rev.No: 3, Tarih: Aralık 28,‘07
Giriş
Bir mal veya hizmetin fiyatına herhangibir nedenle zam yapılması halinde, onun girdi olduğu başka mal ve hizmetlerin fiyatlarında da bazı otomatik artışlar olması doğaldır. Örneğin, petrole zam yapıldığında taşımacılık fiyatları artmakta, o ise hemen hemen tüm mal ve hizmetlerin bir girdisi olduğundan, onların da fiyatlarını yükseltmektedir.
Bu olgu herkes tarafından bilinir. Bu makaleye konu olan fiyat artışları ise bu noktadan itibaren başlamaktadır.
Bir mal veya hizmet ürününün (bundan sonra sadece ürün denilecektir) fiyatına yapılan zam sonunda, o ürünün girdi olduğu bütün ürünlerin fiyatları artmakta; artan bu fiyatlar bu defa başlangıçta zamlanan ürünün fiyatını tekrar artırmakta ve böylece bir “Çığ Etkisi” (avalanche effect) oluşmaktadır. İşte genellikle ‘ihmal edilebilir’ olduğu varsayılan olgu budur. Ancak gerçek bu varsayımı doğrulamamaktadır. Bu makalede bu etkinin boyutları incelenmektedir.
Kullanılan hesaplama algoritması
Bir I/O tablosunda bulunan çeşitli mal ve hizmet ürünlerine yapılabilecek zamların [2] ardışık etkileri, bir bilgisayar yazılımı yoluyla incelenmiştir. Kullanılan algoritma, I/O tablosunun bir satırının zamlanması halinde bütün ürünlerde meydana gelebilecek fiyat değişimlerinin bir vektörde üst üste tutulması ve bu vektörde her bir ürün için biriken zam artışı belirli bir yakınsama değerine inene kadar, bir diğer deyişle zam artışları ihmal edilebilir değişim gösterene kadar zamların ürün maliyetlerine dağıtılmasından ibarettir.
Model üzerinde yapılan deneyler
(M) adet ürün arasındaki Girdi / Çıktı (Input / Output – I/O) ilişkilerini gösteren bir tablo (I/O tablosu) esas alınarak yapılan iteratif bir çözümleme, Çığ Etkisi dikkate alınmadan hesaplanan fiyat artışlarına göre önemli farkların olabileceğini göstermiştir.
Tablo I’deki örnekte, 10 adet ürünün I/O ilişkileri gösterilmiştir (Bkz. TABLO-I). Tablonun her sütunundaki ürünün maliyeti içinde 10 ürün satırındaki ürünün payları -oran olarak- gösterilmiştir.
TABLO – I. ÜRÜNLERİN BİRBİRLERİ İÇİNDEKİ MALİYET PAYLARI
ÜRÜNLER
ürün maliyetleri (sütun) içinde ürün (satır) payları (%)
Pay
Toplamıpetrol
elektrik
işçi ücreti
taşıma
demir-çelik
kira
gazete
su
arazi
ekmek
petrol 46.2%
1.3%
50.0%
20.0%
6.7%
3.3%
10.0%
0.0%
12.5%
149.9%
elektrik 28.6%
1.3%
0.0%
20.0%
6.7%
33.3%
20.0%
0.0%
25.0%
134.8%
işçi ücreti 35.7%
23.1%
50.0%
20.0%
6.7%
33.3%
40.0%
0.0%
25.0%
233.8%
taşıma 7.1%
7.7%
26.0%
10.0%
0.0%
13.3%
10.0%
0.0%
12.5%
86.7%
dem.-çelik 7.1%
0.0%
0.0%
0.0%
0.0%
0.0%
0.0%
0.0%
0.0%
7.1%
kira 14.3%
15.4%
45.0%
0.0%
20.0%
16.7%
20.0%
100.0%
12.5%
243.8%
gazete 0.0%
0.0%
0.3%
0.0%
0.0%
3.3%
0.0%
0.0%
0.0%
3.6%
su 7.1%
7.7%
1.3%
0.0%
10.0%
3.3%
0.0%
0.0%
12.5%
41.9%
arazi 0.0%
0.0%
0.0%
0.0%
0.0%
66.7%
0.0%
0.0%
0.0%
66.7%
ekmek 0.0%
0.0%
25.0%
0.0%
0.0%
6.7%
0.0%
0.0%
0.0%
31.7%
MALİYET 100.0%
100.0%
100.0%
100.0%
100.0%
100.0%
100.0%
100.0%
100.0%
100.0%
FİYAT / MALİYET 1.43
1.23
1.00
1.25
1.20
1.33
1.00
1.20
1.33
1.50
TABLO II’de ise, bu ürünlerden yalnız birisine (örneğin petrol) % 10 zam yapılması halinde, “Çığ Etkisi” dikkate alınmadan oluşan yeni artmış maliyetler gösterilmiştir. Aşağıda, Çığ Etkisi (ÇE) dikkate alınmadan, ardışık yansımalarla oluşan fiyat artışları (%) cinsinden gösterilmiştir.
TABLO – II. ÇIĞ ETKİSİ DİKKATE ALINMADAN OLUŞAN ZAMLAR
Ürün >
petrol
elektrik
işçilik
taşıma
dem.çelik
kira
gazete
su
arazi
ekmek
Zam >
%10.0
% 4.6
%0.12
%5.0
% 2.0
%0.67
%0.33
%1.0
% 0
%1.25
10 üründe meydana gelen bu değişik fiyat artışlarından bir ‘ortalama’ türetebilmek için, her birinin ağırlığı rastgele belirlenmiş aşağıdaki“sepet” tanımlanmıştır.
FİYATLAR GENEL DÜZEYİNİ TEMSİL EDEN ‘SEPET’
Ürün > petrol elektrik işçilik taşıma dem.çel. kira gazete su arazi ekmek Ağırlık >
100
100
1
1
1
1
30
50
0
60
Bu ‘sepet’ kullanılarak hesaplanan ortalama fiyat artışı % 5.0 olmuştur. Geleneksel olarak kullanılan hesaplama yöntemi budur.
Diğer yandan, ÇE dikkate alınarak petrole yapılan % 10’luk zam diğer ürünlere ve dönerek tekrar petrole (ve tekrar diğer ürünlere……) yansıtılmış ve bu defa aşağıdaki zamlar oluşmuştur.
ÇE DİKKATE ALINARAK OLUŞAN ZAMLAR (%)
Ürün > petrol
elektrik
işçilik
taşıma
dem.çel.
kira
gazete
su
arazi
ekmek
Zam >
20.2
13.9
9.0
14.5
11.8
4.3
10.7
10.5
4.3
11.7
Aynı ‘sepet’ kullanılarak bu defa hesaplanan ortalama fiyat artışı ise % 15 olmuştur. Böylece ÇE, fiyat artışlarını yaklaşık 3 kat artırmış olmaktadır. Buna Çığ Etkisi Çarpanı denilebilir.
Kolayca tahmin edilebileceği gibi bu çarpanın büyüklüğü, bazı faktörlere bağlı olarak değişecektir. Yani;
(a) I/O tablosunun büyüklüğüne,
(b) Çok sayıda ürüne girdi olan ürünlerin sayısına,
(c) Karşılıklı olarak birbirine yüksek bağımlılık gösteren ürünlerin sayısına
bağlı olarak ÇE Çarpanı büyüyecektir.
Nitekim, Tablo I’de verilen I/O tablosu üzerinde yapılan bir seri deney, yukarıda belirtilen 3 faktörün de etkisini göstermektedir.
I/O tablosunun 2, 3, ………, 10 elemanı alınarak yapılan deneylerde, daima ilk ürüne (petrol) % 10 zam yapılmıştır. Alınan sonuçlar aşağıdadır.
I/O TABLOSUNUN BÜYÜKLÜĞÜNÜN ÇE ÇARPANI’NA ETKİSİ (HÜCRE SAYISI)
Hücre sayısı >
2 X 2
3 X 3
4 X 4
5 X 5
6 X 6
7 X 7
8 X 8
9 X 9
10 X 10
ÇE çarpanı >
1.14
1.16
1.35
1.41
1.53
1.64
2.05
3.14
17.79
Görüldüğü gibi tablo büyüdükçe ÇE Çarpanı’da büyümektedir.
I/O tablosu değiştirilerek, çok sayıda ürüne girdi olan bir ürünün bulunup bulunmamasına göre 2 ayrı deney yapılmıştır. Bu tür bir ürünün bulunması ve bulunmaması hallerinde ÇE Çarpanları sırasıyla 2.98 ve 1.0 olmuştur.
Modelin varsayımları ile gerçek koşullar arasındaki farklılıklar
Bu makaleye temel oluşturan model ile pratik arasında bazı farklılıklar vardır. Bu farklılıklar, pratikteki durumu -genellikle- daha da kötüleştirici (yani ÇE Çarpanı’nı daha da artırıcı) yöndedir.
Bu farklılıklar şunlardır:
- Sistemin, “tam rekabet” altında işlediği varsayılmaktadır. Pratikte ise “eksik rekabet” koşulları geçerlidir. Fiyatların, herhangi bir yavaşlatıcı etki ile karşılaşmadan yeni bir denge durumuna doğru “çığ” biçiminde artmasını önleyebilecek bir faktör “rekabet” iken, eksik rekabet koşulları bu avantajı azaltmaktadır.
- Her ürünün fiyatı ile maliyeti arasındaki oranın (kar oranı), ardışık zamlar sırasında sabit tutulacağı varsayılmıştır. Yani bir ürünün bir girdisine bir miktar zam geldiğinde, o ürünün yeni fiyatının ancak eski kar oranını sabit tutacak kadar olabileceği kabul edilmektedir. Pratikteki durum ise 2 açıdan farklıdır:
(1) “Nasıl olsa her zaman zam yapılamaz, yapmışken biraz daha fazla zam yapayım” düşüncesi genel geçer bir eğilimdir. Böylece zamlar, bu modeldeki kabulden daha büyük olabilir.
(2) Ama diğer yandan, yüksek fiyatlarda kar oranını düşürme yönünde bir düşünce de doğabilir. Ancak buradaki ‘yüksek fiyat’ fiyatlar yelpazesinde yer alan ucuz ürünlerin aksi olan pahalı ürünler olmayıp, ucuz ya da pahalı fiyatı yükselen ürünlerdir. Bu düşüncelerden hangisinin geçerli olacağını kestirebilmek güçtür.
- Yuvarlatma (round-off) etkisi: Bir ürüne yapılması gereken zamın daima bir üst değere yuvarlatılması eğilimi vardır. Bu, ÇE Çarpanı’nı bir ölçüde artırır.
- Modelde ardışık zamlar simültane olarak meydana gelmektedir. Pratikte ise çığ olgusu belirli bir zamana yayılarak gerçekleşmektedir. Ancak bu süre çok uzun olamaz. Çünkü her mal ve hizmet üreticisi, ürününün karlılık oranını korumak için vakit kaybetmek istemez. Hatta bir bölümü, ürününün girdilerinde henüz bir artış olmadan da zam yapabilir.
Modelden nasıl yararlanılabilir?
Ekonomik hayatın yönetimine ilişkin kararları verenlerin, bu hayatın ana objesi durumunda olan I/O tablosunun çeşitli değişimlere duyarlığı konusunda ayrıntılı bilgi verebilecek bir “simülatör”e ihtiyaçları vardır.
“Hangi mal ve hizmet ürünü, fiyat artışlarına karşı ne kadar duyarlıdır?” sorusunun doğru cevapları bilinemediği sürece, hiç umulmayan nedenlerden dolayı bir “çığ” olgusu harekete geçebilir. Bu nedenle model, böyle bir genel işlev için kullanılabilir.
Diğer yandan, ekonomik sistemi oluşturan gerçek I/O sisteminde bazı ürünlerin diğerlerinden “daha etkileyici” ve/ya “daha duyarlı” olmaları doğaldır. Çok sayıda ürüne girdi olan bir ürün “daha etkileyici” iken; çok sayıda ürünü girdi olarak kullanan bir ürün de “daha duyarlı” olacaktır. Bu iki gruba birlikte “Kritik Ürünler” denilebilir.
“Kritik Ürünler”in bir bölümü bilinmektedir. Örneğin petrol, elektrik, işçi ücretleri gibi ürünler böyledir. Ancak, I/O tablosu üzerinde ayrıntılı analizler yapılmadan bütün kritik ürünleri tam olarak bilmek mümkün değildir.
Kritik Ürünlerin maliyetine giren ve dikkat çekmeyen bazı girdilerin (vergi, resim, harç gibi) küçük miktarlarda dahi artırılmasının olası sonuçlarını, I/O tablosu üzerinde gerekli deneyleri yapmadan bilmek mümkün değildir.
Modelin verdiği sonuçlardan en ilginci ise negatif zam (fiyat indirimi) olgusudur. Zamların yol açtığı “çığ” etkisi, benzer biçimde fiyat indirimi halinde de doğmaktadır. Aşağıda çeşitli ürünlere yapılan +%10 ve -%10 zamların yol açtığı ÇE Çarpanları verilmiştir.
HER ÜRÜNE AYRI AYRI ±%10 ZAM YAPILMASI HALİNDE
FİYATLAR GENEL DÜZEYİNDEKİ % DEĞİŞMELER
Ürün # Ürün adı +%10 zam -%10 zam 1 Petrol 15.0 18.0 2 Elektrik 9.7 -11.0 3 İşçi ücreti 16.5 -21.8 4 Taşıma 8.1 -9.3 5 Demir-çelik 1.1 -1.15 6 Kira 13.3 -17.1 7 Gazete 12.0 -1.25 8 Su 6.1 -6.3 9 Arazi ~0 ~0 10 Ekmek 6.8 -7.5 Bazı kritik ürünlerde fiyat indirimi yapılabildiği takdirde fiyatlar genel düzeyinde kendisinden daha büyük bir azalmaya neden olması olgusu, enflasyonla mücadele politikasında son derece etkin bir araç olarak kullanılabilir.
Yakınsaklık ölçütünün (EPS) etkileri
Deneyler sırasındaki ardışık iterasyonlarda oluşan yansımış zamların ürün maliyetlerine dağıtımında her zaman yakınsama garanti edilemez. Yakınsamanın olup olmaması, I/O tablosunun yapısına, yapılan zamın miktarına ve nihayet yakınsaklık ölçütüne (EPS) bağlıdır.
Teorik olarak, birbiri arasında bir denge halinde bulunan bir I/O tablosunun bu dengesi bozulduğunda (bir zam yapıldığında), hangi fiyatlarda tekrar dengenin oluşacağı yukarıdaki bu faktörlere bağlıdır. Oluşan Çığ Etkisi, sönümlü (giderek azalan) tipte ise belirli bir iterasyon sonunda denge oluşmaktadır. Bazı hallerde ise çığ, giderek büyüyen (gerçek çığa benzer şekilde) bir hal almaktadır.
Deneylerde, 0.5TL’lık bir yakınsaklık ölçütünün (EPS=0.5) iyi sonuçlar verdiği gözlenmiştir.
Sonuç
Elektrik enerjisi birim fiyatına (sanayi için) %10 oranında bir zam yapılacağı ilan edilmiştir. Modelden görüldüğü gibi doğacak çığ etkisi kesinlikle birinci dalga denilebilecek zam yayılmasıyla sınırlı kalmayacak, doğan zamların geriye (tekrar elektrik enerjisi fiyatlarına) yansıması sonucunda, sönümlenen ama sönümlenene kadar fiyatlar genel seviyesini tahmin edilenin üzerine çıkaran bir çığ etkisi oluşacaktır.
Tablo-I’in en sağ sütununda, çeşitli ürünlerin çığ tetikleme açısından ne derecede kritik olduğu görülmektedir. Dolayısıyla enerji ve işçilik gibi kritik ürünlere yapılacak zamların çığ tetikleyici etkilerinden korunabilmek için bazı önlemler alınması gerekir. Bu kapsamdaki iki önlemden birincisi, bir trend oluşturmayan çok küçük zam gereksinimlerinin, oluşturulacak bir fon yardımıyla sönümlenmesi; diğeri ise, global ölçekli trendlerden doğabilecek zam gereksinimlerinin düzenli bir şekilde (bekletilmeksizin) kullanıcılara yansıtılmasıdır.
1990 yılında yapılan bu çalışmanın, aradan geçen 17 yıl içinde ekonomimizi temsil eden 65 kalemlik gerçek I/O tablosu ile yapılması ve sonuçlarının akademik ve siyasal çevrelerle paylaşılması beklenirdi. Ekonomistlerimizin ilgisine bir defa da bu yolla sunarım.
Aralık 29, 2007
[1] 22 Mayıs 1993 itibariyle $1= TL 10,100 dür. Tüm rakamlar ona göre yorumlanmalıdır . (04.01.2002)
[2] Zamlar + veya – olabilir. Böylece fiyat artışlarının (+ zam) yol açtığı Çığ Etkileri kadar, fiyat indirimlerinin (- zam) yol açacağı çığ’lar da incelenebilmektedir.
-
May 25 2012 Zam ve çığ etkisi..
Uzun yıllardan beri ya anlaşılamayan ya da bilerek gözardı edilen bir gerçek var: Türkiye’de hemen her alandaki eksik rekabet koşulları, herhangi bir nedenle herhangi bir mal veya hizmete yapılan zamın aynen (hatta fazlasıyla) diğer alanlara yayılmasına ve bir “Çığ Etkisi” oluşmasına yol açar.
Günlük hayattan bir örnek: Taksi ücretlerini belirleyen maliyet ögelerinin hemen hepsine %100’e varan zamlar geldi ( gelmedi ama geldi varsayılsın ). Bunun üzerine derhal taksi ücretlerine de % 100 zam yapıldı. Talepte de hiç bir daralma olmadı.
Bu durumda taksi sahipleri açısından zamlar ve ona bağlı enflasyon “yok” demektir. Hatta, taksi maliyetlerinin içinde benzin, parça, amortisman gibi %100 zamlanmış olabilecek girdilerin yanısıra, şoför ücreti gibi zamlanmamış veya %100’den daha az zamlanmış bileşenlerin de varlığı dikkate alınırsa, taksi sahiplerinin bu işten bir miktar karlı çıkmış olduklarıda anlaşılacaktır.
Bazı işverenlerin, toplu sözleşmelerde -sendikanın istemeyişine rağmen- yüksek oranlı ücret zammı yapmasının nedeni de aynıdır.
Böylece toplumun çok önemli bir kesimi zamlardan ve enflasyondan etkilenmemekte ama buna karşı beş çeşit istenmeyen olgu doğmaktadır;
- Zamlardan beklenen etkilerin en önemlilerinden birisi olan “tüketim eğilimlerinin frenlenmesi” mümkün olamamaktadır.
- Büyük bir kesim enflasyondan yapay olarak korunduğu için enflasyonla mücadele dışında kalmaktadır.
- Enflasyondan gerçekten koruması gereken kesimler daha ezilmekte ve sosyal çöl olgusu derinleşmektedir.
- Enflasyondan olumlu etkilenen -ve zaten güçlü olan- kesim daha güçlenmekte ve bir enflasyon lobisi yaratılmaktadır.
- Ve nihayet fiyatlar genel düzeyini artıran bir Çığ Etkisi tetiklenmiş olmakta, hiperenflasyon ve sonra da stagflasyon için uygun koşullar yaratılmış olmaktadır.
Şu gerçeğin unutulmaması lazımdır: Temel mal ve hizmetlere yapılacak zamlar, bu mal ve hizmetleri kullanan ürünler piyasasında eğer eksik rekebet var ise yalnızca Çığ Etkisi yaratmaya yarar.
Ülkemizde, girişimciliğin devlet eliyle engellenmesi nedeniyle rekabet koşulları bir türlü gelişememektedir.
Taksi ve ekmek fiyatlarının belediyelerce belirlenmesi yetmiyormuş gibi, bu piyasalara yeni gireceklerin yine devlet marifetiyle sınırlanması, bu kesimlerde rekabeti yok etmiştir. Rekabete son derece açık bu kesimde rekabetin zorla önlenmesi , bunun devlet eliyle yapılması ve de bunun serbest piyasa adına yapılması yalnızca bizim toplumumuza has bir (başkasına dilim varmıyor) acayipliktir.
Girişimcilerin yapabileceği işlerin, girişimcilerden alınan vergilerle maaşları verilen kamu görevlilerince yapılmaya kalkışarak (ve de yapılmayarak) engellenmesi, ülkemize özgü bir kolektivizm türüdür (üniversiteler, MPM, TÜSSİDE, KOSGEB yalnız birkaç örnektir)..
Fiyat ve ücretlerin serbest oluşumu, serbest rekabet ekonomisinin bir ayağıdır, ama öbür ayağı da rekabettir.
Eksik rekabet koşulları altında enflasyonla mücadele ise önce ücret ve fiyat oranlarının geçici süreyle sınırlanıp Çığ Etkisi’nin durdurulması, bu arada kazanılan zaman içinde ise süratle üretim ve girişimciliğin önündeki engellerin kaldırılmasıyla olur.
Ekonomik hayatın temel denklemlerini gözardı edip parasal levyeleri “kurcalıyarak” ancak daha yeni (ve daha güç çözülebilir) sorunlar yaratabilir ve sonunda tam bir kolektivist sisteme öylece varılabilir.
Pazar, 24 Nisan 1994