• Parmak İzi, Retina Taraması, Yüz Tanıma….

    Bunların her biri, bir kişiyi diğerlerinden ayırt etmeye yarıyor ve genelde de adli amaçlarla kullanılıyor. Tümüne verilen isim ise Biyometrik Tanımlayıcı.

    Peki acaba başka bir “tanımlayıcı” var mıdır ki, kişilerin çeşitli Akıl Daraltıcı’larını[1]isteyerek askıya alabilme becerileri”nin göstergesi olsun ve de kişinin beyanından bağımsız ölçülebilsin. (Örneğin, orta ve işaret parmağı uzunluklarının oranı, kanındaki magnezyum ve çinkonun oranı vbg. Bu göstergeye de farklı bir ad vermek gerekirse Fizyo-biyolojik Tanımlayıcı (FT) denilebilir.

    Bunu niye merak ediyorum?

    Yapay Zekânın büyük babası denilen Geoffrey Hinton’un bir söyleşisinde[2] değindiği “Yapay Süper Zekâ” desteği alan bir kişinin  oluşturabileceği ya da Alex Pentland’ın peşinde olduğu, çok sayıda insanın beyinlerini aynen bir beynin içindeki nöronların birbirleriyle etkileşimine benzer şekilde birleştirerek oluşacak “Doğal Süper Zekâ[3]gibi bir Yetkin Akıl üreterek, “ben / biz ne yapabiliriz ki…” engelini aşabilme sürecinin neresindeyiz acaba?.

    Ya da daha mütevazı bir hedef olarak, şu anda sahip olduğumuz doğal (insan) ve yapay (makine) zekâlarından yararlanarak, halen harekete geçirebildiğimiz Birleşik Akıl’dan daha yetkinini[4] nasıl üretebiliriz?

    Bu iki uzmanın yaklaşımlarına bir ön koşul eklemek istiyorum..

    Sözü geçen iki uzmanın dile getirdikleri yetkin akılların bileşiminde yer alacak insan öğesinin -deneyimlerimizle gerekliliği görülmüş- bir özelliğe sahip olması gerekiyor: Akıl Daraltıcılarını[5] askıya alabilme yeteneklerinin ölçüsü olan Fizyo-biyolojik Tanımlayıcı’nın gerekli eşiği aşabilmesi. Ancak bu durumda ortaya çıkabilecek akla Yetkin Akıl denilebilir.

    Ses Duvarı ve Akıl Daraltıcılar arasındaki benzerlik!

    Ses hızını aşana kadar duyulan sesleri, aşıldıktan hemen sonra birdenbire oluşan derin sessizliğe benzer şekilde, Akıl Daraltıcılar askıya alındıktan sonra birdenbire oluşan zihinsel duruluğa tek kelimeyle muhteşem denilebilir.

    Böylesi bir ortamda, o ana kadar “gürültü” formlarında ortaya çıkmış bulunan suçlaşma, yakınma, başkalarına ihale, vasatlıkta eşitlik gibi Yetkin Akıl aşındırıcılar artık söz konusu değildir. Sonsuz çözüm seçeneklerini gizleyen, herkesi sadece kendini savunma konumuna iten gürültü perdesi ortadan kalkmıştır.

    O ana kadar görünür olamayan saf merak, arayış, adanmışlık, yardımlaşma, başkalarının başarılarından kıvanç duyma gibi duygular ortaya çıkmıştır.

    Bütün bunlar ancak başlangıçta değindiğim Fizyo-biyolojik Tanımlayıcı’nın icat edilmesine ya da o icat gelene kadar yaklaşık olarak bir fikir verebilecek olan bir dolaylı başarım ölçütünün (PI)[6] geliştirilebilmesine bağlıdır. Böylece bir yandan bu ölçüte uygun paydaşlar aranırken, bir yandan da herkes kendi öz değerlendirmesini bu ölçütler yoluyla yaparak daraltıcılarını fark edip onlarla baş etmeyi deneyebilir.

    Yani..

    Dünyanın, ister istemez de Türkiye’nin içinde bulunduğu, düşük sorun çözme kabiliyeti ile geçen  kaotik ortamın “ben / biz ne yapabiliriz ki” bölümündeki kolektif yalnızlık ve umutsuzluk ortamında böyle bir akla sahip olmaya çalışmak, gerçek bir ümit ya da Çoban Ateşi olabilir.

    2 Tem 2025, https://tinaztitiz.com/15789


    [1] https://bit.ly/3A4bv0C

    [2]  https://youtu.be/giT0ytynSqg?si=TJgY8egAxMF35oD3

    [3] The Human Strateji (İng ve Türkçe): https://bit.ly/3XgWWSL

    [4] Adım adım yetkin akıl üretimi: https://bit.ly/3FYMNFy

    [5] Akıl Daraltıcılar: bit.ly/3A4bv0C  ve bit.ly/3ZUzn4w

    [6] Başarım Ölçütü (performance indicator), bir alandaki başarıyı ölçmek için geliştirilen göstergelerdir. Özellikle birden fazla konuyu -hele sosyal konuları- birlikte değerlendirebilen ölçütlerin geliştirilmesi teknik olmanın yanında bir sanat da sayılabilir.