• Bilim Ne işe Yarar?

    İlk bakışta anlamsız, kaba, hattâ “bir işe yaramaz” imâlı olsa da verilebilecek cevabın yol açıcı niteliğinin yüksek olacağı gibi bir sezgim var.

    Lakonyalı’lar gibi kanonik ifade[1] yoluyla bir cevap verilecekse şöyle olabilir: Bilim, evrende olup biten olayların nedenlerini ve nasıl gerçekleştiğini anlamaya çalışır. Bu anlayış sayesinde, gelecekte neler olabileceğine ilişkin tahminler yürütmek mümkün olur.

    Bu ifadeyi fazla kurcalamadan hemen çıkarılabilecek bir sonuç, insanların esas isteklerinin olayları “anlamak”tan da öncelikli olarak, içinde bulunduğu andan sonraki zamanlarda neler olacağını / olmayacağını ve de mümkünse bunun nedenlerini bilme arzusu olduğudur. Anlama ihtiyacı bu arzunun tatmini için bir araç olarak biraz daha geride görünüyor.

    İlkel çağlarda -adı bilim olmasa da- yine aynı arzunun dürtüsüyle oluşmuş geniş bir “falcı ve büyücüler kesimi” bu ihtiyacı “direkt (doğrudan bilme) metotları” yoluyla karşılamaya çalışmışlar; günümüze kadarki süre içinde ise, bu kesimin içinden süzülen çok az sayıda kişi, öncüllerinin geliştirdikleri anlama ve tahmin yöntemlerini bir yandan geliştirmeyi sürdürüp, bir yandan da olan biteni anlayıp gelecek için güvenilir tahminler üretmişlerdir.

    Bu sürecin paralel bir parçası, her nerede -değinilen bu az sayıda insan gibi- bir nedret ürünü varsa orada, bu değerli ürünün -sanki dengelemeye çalışır gibi- sahtelerini üretmeleri, hem de büyük bir üretkenlikle bunu yapabilmeleri olgusudur[2].

    Hangi alanda olursa olsun sahte ürünlerin altın kuralı denilebilecek bir özellik nedeniyle, bilim kesiminde gerçek ve sahte nedret ürünlerini ayırt etmek imkânsız değilse de güçtür. Sahtekârlığın Altın Kuralı şöyle: Gerçek sanat[3] sahiplerinin yüzeysel niteliklerini (dış görünüş, konuşma, giyim-kuşam, tavır ve jestler, yaşam biçimi, unvan vs ) aynen, hatta daha da abartılı olarak taklit etmeleri.

    Buna göre sahte ürünleri ayırt etmede sözü edilen yüzeysel nitelikleri karşılaştırmak işe yaramaz. Sağlam ayırt edici ölçü, “ilgi alanlarındaki geleceği ne isabet ve kararlılıkta tahmin edebilmeleri”dir. Bu iki özelliğe sahip olan ürünün sahte olmadığından  emin olabiliriz. İsabet’ten kasıt açıktır; tutarlılık ile kast edilen ise isabetli tahminlerinin tekrarlanabilirliği’dir.

    Bu yaklaşımın ışığı altında 23 Nisan 2025 Silivri merkezli 6.2 depremi konusunda tahmin yürütenlerin isabetve kararlılıklarını dikkate almayan değerlendirmelere güvenilemeyeceği açıktır.

    (https://bit.ly/44Kuoqb adresine tıklayarak sesli dinleyebilirsiniz)

    26 Nisan 2025


    [1] Tıklayınız: https://kavrammutfagi.com/kavram/lakonik–kanonik-ifade

    [2] Tıklayınız: https://tinaztitiz.com/sahte-sanatlar-toplumu/

    [3] Toplum yaşamının çeşitli boyutlarına birer “sanat” denebilir. Nitekim, yabancı dilde güzel sanatlara “fine arts”, mühendislik vb alanlara da “useful arts” (faydalı sanatlar) deniliyor.