-
Nis 27 2024 Yetkin Akıl ve Bileşenleri
Yetkin Akıl (YA) ilk duyuşta bile bir yabancılık, bir tepeden bakış algısı uyarıyor. Belki de içten içe tutkuyla bağlı olduğumuz, en sevinçli, en kederli zamanlarımızda bile bir an yanımızdan ayrılmamış sadık dostumuza (aklımız demek istiyorum) karşı bir meydan okuma yaratıyor.
Ortak Akıl, Kolektif Akıl, Birleşik Akıl gibi terimlere aşina olanlarda bile cisimlendirilmesi güç bu soyut şeyin bir de yetkinleşmiş hali ima ediliyor.
Bu yabancılaşmayı biraz olsun azaltabilmek için “akıl” sözcüğü yerine sözlükteki karşılıklarından1 -bence- en işe yararı olan “kavrama gücü”nü benimseyerek, cisimlendirme yolunda bir kısa adım atayım: Akıl, çevremizde olup bitenleri kavrama, onlar üzerinde düşünme ve onları paylaşım araçları olan dillerimizdir.
“Dillerimiz” ile kast edilenler ise başta sözel dil olmak üzere icat ettiğimiz çeşitli diller. Matematik, mantık, grafik ve diğer diller. Bir de o dillerin kullanım yetkinliğini sağlayan yetenekler ya da sınırlayıcılar var. IQ, EQ ve diğerleri ile Akıl Daraltıcılar gibi.
“Her dil çeşidi bir akıl anlamına geliyor”
Bu özdeşliğin anlaşılması, Yetkin Akıl kapısını açacak olan anahtardır. Eğer dillerin, kavrama gücü’nün başlıca aracı olduğu kabul edilirse, bu dil birlikteliğinin de birleşik (yetkin) bir kavrama gücü oluşturacağı gibi bir olgu ortaya çıkacaktır. Dahası, bu yetkin kavrama gücünün (yani aklın) keskinleşmesini sağlayabilecek her bir dilin kavrama gücünü artırıcı yolların birlikte kullanılmasıyla daha da gelişmiş bir akıl ortaya çıkacaktır. Aranan akıl budur.
Tanımlanan bu sürecin tersi de aynı şekilde geçerlidir. Kümeden ayrılacak her dil veya o dilin gücünü artırıcı öğe, bileşik aklı zayıflatacaktır. Giderek kümedeki dillerin ve destekleyici öğelerin azalmasıyla, en basit olguları kavrayamayan bir akıl düzeyi ortaya çıkacaktır. PISA testlerindeki “anadilinde okuduğunu anlayamamak” şeklinde ortaya çıkan yerimizin bu olgu yoluyla değerlendirilmesi yararlı olur.
Küme oluşturan diller ve onları destekleyen KGA (Kavrama Gücü Arttırıcılar)ın giderek azalmasının doğuracağı “akılsızlık ortamı”nın sonuçları maalesef sadece PISA sonuçları ile sınırlı değildir.
İlgili Zihin Haritasında da2 görüldüğü gibi, çeşitli diller bir diğer dilin (şiddet dili) olumsuz etkilerini terbiye edici etkiler yaratabilmesini sağlamaktadır. Bu nedenle, terbiye edici etkinin azalmasına yol açacak her zayıflama, ortadaki kavrama ve ifade gücü ihtiyacının bir başka yoldan tamamlanmasına yol açmak zorundadır. Toplumdaki yaygın şiddetin ve onun çeşitli düzeydeki yansımalarının (en hafifi sözel şiddet, hakaret, taciz vd) kaynağı olacaktır.
Somut sorunlar ve Yetkin Aklın buluşturulması: Nasıl?
Daha ilerlemeden hemen önce işaret edilmesi gereken iki ön koşul var:
Ön koşul 1) Sözü edilen diller ve onları kullanma yetileri ne denli eksiksiz olsalar dahi bu, herhangi bir sorunun mutlaka tam anlaşılabileceği ve çözümler üretilebileceği anlamına gelmez. Garanti edilebilecek tek şey, yetkin aklın ancak bu kadar harekete geçirilebileceğidir. Bu düzey ise ele alınan sorun konusunda üretilebilecek en yüksek akıldır.
Ön koşul 2) Zihin haritasında bir bütün olarak görünen parçalar aslında ayrık olup, her bir parçanın bir diğeriyle birleşik hale getirilebilmesi için bir “birleştirme işlemi”ne ihtiyaç vardır. Bu, zaman, beceri ve emek demektir.
Örneğin, “Söz ve Yazı Dilleri” ile onun Kavrama Gücü Artırıcılarından birisi olan “Sözcük ve Kavram Dağarcık Zenginliği”ni birleştirmek için, ilgili çalışma grubundaki kişilere özgü bir eylem plânı yapılıp uygulanması gerekir. Bunun basit ve kısa süre içinde yapılabilecek bir iş olmadığı bellidir.
Buna göre zihin haritasındaki tüm birleştirmeler bu tür eylem planları uyarınca yapılmak zorundadır. Kuşkusuz çalışma grubunun seçiminde “bu ihtiyaçları en aza indirecek kişilerin seçilmesi” gibi bir yol kısaltıcı tercih yapılarak, Yetkin Akıl üretimi daha mümkün hale getirilebilir.
Bir diğer yol kısaltıcı önlem, “soruna özgü ağırlıklandırma”dır. Zihin haritasındaki her dil, sonuçta üretilecek yetkin akıl açısından -sorunun niteliği dikkate alındığında- eşit önemde olmayabilir. Buna göre, 80-20 kuralı uyarınca sonucun %80 ini etkileyecek %20 dil ve kavrama gücü artırıcı öğe seçilebilir.
Üçüncü bir yol kısaltıcı önlem, bu yolda tekrarlanacak uygulamalar kullanılarak “yapay zeka araçlarından birisinin eğitilmesi”dir.
Good Judgment Project3 örneğine benzer biçimde, çok sayıda problem çözümünde görev almış kişilerden oluşan bir kişiler panelinin4 oluşması ise bir diğer kolaylaştırıcıdır. Nitekim 2020 yılında tasarlanan Sound Predict® adlı Beyaz Nokta® web sitesi5 bu amaca yönelik “güçlü tahmin yapabilen kişiler paneli” oluşturmak için kullanılabilir.
Dil ve KGA birleşimi yoluyla dillerin çeşitli düzeylerde akıllandırılması böylece -pratik açıdan- mümkün olabilir.
Belirli bir sorun’un çözümü -ki teknik olarak bir veya birkaç soru’nun cevaplanması6, o da cevaplar konusunda bazı tahminlerde bulunmak7 demektir-
Çeşitli dilleri daha akıllandırarak bu tahminleri yapmak üzere oluşturulan çalışma grubu, kendi karar vereceği bir müzakere yöntemiyle ilerler.
Sonuç
Bu yazıda önerilen oldukça meşakkatli yolla toplumun karmaşık sorunlarını (bulamaç8) ya da onun (yapı taşlarına9) cevaplar, bugün için İnsan Kümesi ve Yapay Zeka Melezlemesi (Hybrid Human Swarm Intelligence) yoluyla aranabiliyor. Bu melezin YZ bileşeninin yarınlarda insanı bir yana itekleyip, ayrıca çözülecek sorunları da yeniden tanımlayacağından kuşku duyulmamalı. Etkileşimli büyük bütün herşeyi insana göre düzenleyen mevcut paradigmaya değil Tazmin Yasası denilebilecek bir ilkeye göre çalışıyor (galiba)!
“Bildiğimiz ve henüz varlığından haberdar olmadığımız tüm canlı ve cansızlar, bir bağlantılı bütün olarak, o bütüne uyum göster(e)meyenleri içinden atıp yenilerini üreterek yeni dengeler oluşturur. Bu süreçte, bütünün herhangi bir öğesinin görmezden gelinebilecek her hakkı, o varlıkla etkileşim halindeki diğerlerince yeni bir denge kurulana kadar diğer varlıklardan -orantısız da olabilecek ölçülerde- tazmin edilir.”10
27 Nisan 2024
[1] Bkz. https://kavrammutfagi.com/kavram/akil–kavrama-gucu
[2] Bkz. https://bit.ly/43H569U
[3] Bkz. https://goodjudgment.com/
[4] Söz konusu kişiler, en fazla sayıda dil açısından en yetkin kişilerin en iç çemberde yer aldığı ve giderek daha az yetkinlere doğru büyüyen eş merkezli çemberler biçiminde örgülendiği varsayılıyor. Örneğin, Good Judgement Project’in en iç çemberinde Fareed Zakaria, Philip E. Tetlock – Dan Gardner (The Super Forecasting kitabının yazarları) gibi kişiler bulunuyor.
[5] Bkz. https://soundpredict.com/
[6] “Sorunları sorulara çevirerek çözülebilirliklerinin artırılması” için bkz. https://tinaztitiz.com/sorukonferansi/
[7] Her çözüm bir dizi soru’nun cevaplanması, daha net ifadeyle cevaplar açısından tahminlerde bulunmaktan ibarettir. “İlk Neden”i (https://en.wikipedia.org/wiki/Unmoved_mover#First_cause) bilemediğimiz sürece tahminden ötesini yapamayız. Bkz. https://tinaztitiz.com/her-cozum-bir-tahmindir/
[8] Sorunlar Bulamacı için bkz. https://ggle.io/3cYM
[9] Sorunlar Bulamacının Yapı Taşları için bkz. https://bit.ly/3pPzSuX
[10] Bkz. https://adilyasam.net/ay-ilkeleri/