“Koşullandırma” sebep, “ÇEDES” sonuçtur!
S: ÇEDES Nedir?
C: ÇEDES bir “koşullandırma” projesidir?
S: Koşullandırma, ama niçin?
C: Toplumun din istismarı yoluyla çağdışına itilip, bu topraklardan fiziki olarak süpürülmesi için.
S: Koşullandırma bunu yapabilir mi?
C: Koşullandırma, tüm canlılara (bu arada insana) verilmiş şu üç büyük hediyeyi elinden alır: Merak, Kuşku ve Öğrenebilme. Bu hediyeleri elinden alınan çocuk ve gençler kendilerine verilen tek doğrulardan başkaca bilgiye ihtiyaç duymazlar ve sadece kendilerine söylenenlere inanan, merakları donmuş tek tip kişiliklere bürünürler. Bu coğrafyada sosyal toprağa tutunabilmemiz bu tür edilgen kişiliklerle mümkün değildir. Bu kritik coğrafyayı kontrol etmek için bu tür insan dokusuna ihtiyaç vardır. Hem de bol miktarda. Yetmezse ithal ederek.
S: ÇEDES ile niçin mücadele edilmemeli?
C: ÇEDES yanlış hedeftir. Kökünde koşullandırma amacı vardır. Kök kurutulmadığı takdirde yarınlarda ÇEDES gider yerine koşullandırmaya dayalı başka bir proje gelir. Çevre ve Değerlere değil, koşullandırma ve sorgulanamazlık içeren tüm girişimlere karşı çıkılmalıdır. Okul, Doğru-İyi-Güzellerin ezbere belletileceği; üstelik bunların din hizmetlileri ya da tarikat üyelerince her biri psikolojik tahribat yaratan örnekler yoluyla zihinlere kazınacağı yer değildir. Okul, her çocuk ve gencin kendi Doğru-İyi-Güzellerini inşa edeceği ve ideolojik bagajı olmayan öğretmenlerin gözetiminde öğrenecekleri yerdir.
Son S: Gerçekten Doğru-İyi-Güzel olan şeylerin öğretilmesinde ne zarar vardır?
Son C: Gerçekten Doğru-İyi-Güzel olan şeyler, kişilerin kendilerince emek harcanarak öğrenildiğinde sahiplenilip yaşamlarının parçası olur. Emek harcanmadan belletilenler ise eğretidir, yaşama geçmez. Koşullandırma bu nedenle çocuklarımızın hayatlarından doğru-iyi-güzel şeylerin çalınması demektir.
Lütfen şu yazılara bir göz atınız:
Tınaz Titiz
4 Mart 2024