VALDE MEKTEBİ
Pertevniyal Sultan’ın, eşi II Mahmut adına 1872 yılında inşa ettirdiği Pertevniyal Lisesi, ülkemizin en eski okullarından üç veya dördüncüsüdür. Toplumumuzda reformların en yoğun olduğu bu dönemde, imparatorluğun geleceğinin fütühatta değil yüksek nitelikli insan dokusunda yattığı tanısı gerçekten çok önemli bir ayrımdır. Bu okulumuz bundan dolayı da önemli bir kilometre taşıdır.
Geçirdiği büyük yangından sonra betonarme olarak yeniden inşa edilen okulun caddeye bakan yüzüne, ilginç bir ustalıkla ve büyük Latin harfleriyle VALDE MEKTEBİ ibaresi yazılmıştır.
Düz beton yüzey üzerindeki kabartıların üzerine dişi yazıyla yazılan bu yazı, gazete eklerindeki “şaşı bak şaşır” bulmacalarına taş çıkarır biçimde ilk bakışta okunamaz, karşısına geçip uzun süre baktıktan sonra birdenbire görünürdü.
Çocukluğumuzda beni, birçok akranımı ve erişkin kişileri hayrete ve de hayranlığa düşüren bu ince sanat esprisini, yıllar geçip sanat adına yapılan şaklabanlıkları gördükten sonra, mutlaka başka dünyalardan gelen birilerinin yaptığından kuşkulanmaya başlamıştım. Artık böyle bir kuşkum kalmadı, evet gerçekten de başka gezegenlerden birilerinin gelip, insan türünün sadece kendine belletilip ezberletilenleri tekrarlayan otomatlar olmadığını, böylesine yaratıcılıklar sergileyebileceğini ima etmek, ama bunu da kabaca herkesin gözüne sokmadan yapabilmek için yükseltilmiş zemin üzerine bu dişi yazıyı yazdıklarını anladım.
Bu ince hatırlatmanın herhangi bir yerde değil de bir okul duvarı üzerinde yapılmış olması, bunu düşünmüş olanları bir daha rahmetle anmamızı gerektiriyor.
Bir süre evvel okulun önünden tekrar geçerken, beni ve belki birçok kişiyi böylesine etkilemiş bu büyünün bozulduğunu dehşetle gördüm: birileri, dişi yazının içini boyayla doldurarak yazıyı okunur hale getirmiş.
Bunca sorunla boğuşan ülkemizde, okul duvarındaki yazının içinin boyanmasını sorun olarak ele almayı garipseyenler, hatta “fena mı okulu boyayıp korumuşlar”, ya da “herkesin okumaya çalışırken zaman kaybetmesini önleyip onların işlerini kolaylaştırmışlar” diyenler olabilir.
Ben sadece bunun düşünülmesini, ama iyi düşünülmesini, hemen cevap verilmeden düşünülmesini istiyorum. Sorunlar yumağı ile bu olayın ilişkisi var mıdır, bunun düşünülmesini istiyorum.
Okul yönetiminin, bunu önemseyebileceğini sanmıyorum. Bakanlık emirleri içinde bu yazının içinin boyanmamasını emreden bir emir herhalde yoktur. Ama bildiğim kadarıyla bu okulun bir vakfı vardır ve vakfın yöneticileri arasında bir sanatçı da vardır. Belki onlar duyarlık gösterirler. Kim bilir!!
26 Mayıs 2000