TRAFİK TERÖRÜNÜ NİÇİN DURDURAMIYORUZ?

TRAFİK TERÖRÜNÜ NİÇİN DURDURAMIYORUZ?

Hergün yavaş yavaş ve sinsice varlığımızı kemiren ve diğer terör türlerinden sadece yöntem farkı bulunan trafik terörü konusunda, bu ülkeyi yönetmek durumunda bulunan kişilere kamuoyu önünde şunları tekrar duyurmak istiyorum:

`Kaza’, elde olmayan nedenlerle meydana gelen olaylara denilebilir. İnsanlarımızın katline neden olan bu olaylar birer kaza değil, nedenlerinin hemen hepsi önlenebilir olan birer terör olayı’dırlar.

Trafik terörü’nün önlenemeyişinin, ayrıca giderek de artışının başlıca nedeni, bu terörün kaynaklarını kurutmaya yönelik bir “program”ın tanımlanıp uygulanamayışıdır. Bu kaynaklar şunlardır:

  1. Trafik gibi, çok sayıda kuruluşu ilgilendiren bir konunun tüm yönleriyle yönetimini sağlayan bir kamu otoritesi y o k t u r. Bu yönetim, sokaklardaki ya da masa başına oturtulmuş trafik polislerinin yapmaya çalıştıkları işlev olmayıp, eğitimi, denetimi, işaretlemesi ve bunların sürekli olarak yenilenmesiyle bir bütündür ve bu bütünün sorumlusu ise y o k t u r.

Bunun çaresi, çok küçük kadrolu (azami 10 kişi) bir TRAFİK YÖNETİMİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ kurmak ve ilgili kuruluşlar arasındaki üst koordinasyonu kurmak üzere bir Devlet Bakanlığına bağlamaktır.

  1. Kendisini trafik işlerinde yetkili sayanlar, i ş a r e t l e m e’ nin önemini anlamamışlardır. Yol çizgilerinin -çoğunlukla- bulunmayışı, yol tamiratlarının işaretlemeye gerek duyulmadan

-çoğunlukla- yapılması, bu anlamamışlığın somut iki göstergesidir.

Bunun çaresi, Dünya’nın en ucuz işlerinden birisi olan işaretlemeyi yapmak, bozulunca yeniden yapmak ve yeniden yapmaktır.

  1. Trafik denetimleri yetersizdir. Cezalar caydırıcı değildir. Cezalar uygulanmamakta, uygulananlar ise p a z a r l ı k’la saptanmaktadır. Bu durumun şikayet edilebileceği bir yer olmadığı için de, tek başına cezaların artırılması p a z a r l ı k ortamının daha da gelişmesine neden olmaktadır.

Bunun çaresi, vatandaşların katkılarından yararlanmak, bir TRAFİK ŞİKAYET SİSTEMİ kurmak ve rüşvet isteyen görevlinin işine anında son verebilmektir. Bunun yöntemini bulmak zorundasınız. Buna paralel olarak, Trafik Yasası’nın acilen değiştirilerek, alkollü araç kullanımı, tehlikeli araç kullanımı, bakımsız araç kullanımı gibi eğilimleri k e s i n l i k l e caydıracak önlemler alınmalıdır.

Halen “154-Alo Trafik” adını taşıyan uygulamanın, burada işaret edilen sistemle yalnız isim benzerliği bulunduğunu görmek ve ciddi bir sistem kurmak gerekir.

  1. Trafik polisleri çekinmeden görev yapamamaktadır. Kendisini politikacı, basın mensubu ya da emniyet görevlisi olarak tanıtan büyük bir kesim, polislerin yansız ve çekinmeden görev yapmalarını önlemekte, üst merciler de bu duruma göz yummaktadırlar.

Bunun çaresi, Cumhurbaşkanı’ndan en sade vatandaşa kadar herkesin trafik kurallarına tam uymaları için trafik polislerinin tam yetkili kılınmaları, olası mağduriyetlere karşı korunmaları ve polislerin de bu yetkileri küstahça kullanmalarını engelleyecek bilgi-beceri ve davranışlarla donatılmalarıdır.

Ayrıca, hemen her araçta bulunan ve yerli yersiz kullanılan “basın”, “polis”, “meclis” vs amblemleri taşıyan çoğu uyduruk belgeler tümüyle geçersiz ilan edilmelidir.

  1. Karayolları (TCK) teşkilatı, giderek büyüyen yol ağının bakımını, işaretlemesini ve denetimini yapabilecek durumda değildir ve bunun bilincinde olduğunu gösteren bir belirti de yoktur. Ayrıca, iş yaptırdığı taşaronları da yol güvenliği konusunda kayıtsızdır. Taşaronların önlem almadan çalıştıkları ve bundan doğan kazalara (teröre) karşı TCK’nın kayıtsız kaldığı da bir gerçektir.

Bunun çaresi ise bu kuruluşun daha sorumlu kılınması yolunda önlem alınmasıdır.

Bunlar, çoğu kimse tarafından bilinen noktalardır. Pekiyi o halde niçin yerine getirilemiyor? İnanılmayabilinir ama nedeni, bu işten sorumlu olanların bu konuyu polisiye bir iş olarak görmeleri, diğer noktaları önemsememeleridir.

Yorum Gönder