Hükûmetler için “Anahtar Başarım Ölçütleri (KPI)”
Medyada yıllardır iktidar ve muhalefet partilerinin karşılıklı atışmalarını izleriz. Her başarısız karar ve eylemin bulunabilecek iyi bir yanı olduğu gibi, her başarılı olanın da mutlaka bir olumsuz yanı vardır; olmasa da bulunur.
Akşama kadar sürücülerle uğraşarak bitap düşmüş trafik polisi, mesaisini bitirmeden önce son ceza yazdığı kişi diklenip de “memur bey, neyimi eksik buldunuz da ceza yazıyorsunuz” diye sorunca, “kardeşim yorgun argın beni uğraştırma, şimdi arasam en az on tane eksiğini bulurum” dediği gibi..
Başarım Ölçütü[2] (PI), herhangi bir eylemin, karşılaştırılabilir başarılı bir örneğe göre durumunu gösteren ölçüt olup bu; sayısal ve/ya sözel bir yargı olabilir. Örneğin, vatandaşın alım gücü düşüktür denildiğinde, bu sözel yargının karşılaştırılabileceği mutlaka daha yüksek bir alım gücü referans olarak gösterilebilmelidir.
Bir kurumun –ki hükûmet de bir kurum olduğuna göre- çok yönlü eylemleri için çok sayıda ve aralarında girift ilişkiler bulunan başarım ölçütü (PI) söz konusudur. Seçmen denilen ve çoğunluğunu sokaktaki insanın oluşturduğu büyük kitlenin, bu karmaşık ilişkileri ne değerlendirebilecek bilgi ve zamanı ne de yeterli veriye erişebilecek imkanı vardır.
Bu büyük kitlenin bir bölümü ise ortalama nitelik açısından daha yüksek düzeyli olduğuna göre, en azından onların, hükûmetlerin eylemlerindeki başarıyı daha objektif olarak değerlendirebilmeleri için, daha az sayıda ve doğurgan PI gerekir ki buna anahtar başarım ölçütleri (KPIs)[1] denilmektedir.
KPI olmazsa n’olur?
Bir şaka olarak geçmişteki Sovyetler Birliğindeki atletizm yarışması sonuçlarını veren TASS ajansının haberindeki gibi olur: “Bugün yapılan atletizm yarışlarında Sovyetler çok değerli bir ikincilik kazanmıştır” haberine konu olan yarışlar meğer sadece iki ülke arasında yapılıyormuş.
Bir ilke olarak, genel kabul görebilecek bir referansa göre ifade edilmeyen her başarı ve de bunlara aynı şekilde referanssız yöneltilen eleştiri dikkate alınmaya değer değildir.
KPI içinde neler bulunmalı?
Bir hükûmetten beklenen temel işlev, devlet aygının iyi işlemesini sağlayarak, halkın[3] ekonomik ve sosyal gönenci ile iç-dış güvenliğini sağlamak ve bütün bunların bir bileşkesi olarak bekasını temin etmektir. Bu 5 alanın her birisi açısından “anahtar” sayılabilecek başarım ölçütleri KPI olarak kabul edilebilir.
KPI nasıl belirlenecek?
KPI belirleme işi yarısı teknik, diğer yarısı sanat[4] sayılabilecek bir konudur. Ekonomik gönencin ölçütleri ekonomistlerin konusudur. Fert başına milli gelir, enflasyon, büyüme, cari açık ve benzeri sayısal ölçütlerden hangilerinin “anahtar” sayılabileceği konusunda bir uzlaşıya varabilirler. Sosyal gönenç ölçüleri ise İnsani Gelişme İndeksi[5] ile ölçülendirilebiliyor.
İç güvenlik konusunda kullanılabilecek bir ölçüt bileşeni, NATO üyesi ülkelerdeki büyükelçiliklerin, bulundukları ülkelerdeki iç güvenliği rapor etmeleri için kullandıkları Kargaşa Kriterleri olabilir. İç güvenlik örgütünün kullanması gereken PI, bunu da içeren ama daha çok bileşenli bir bileşik ölçüt olmalıdır.
Dış güvenlik ölçütü ise, komşu ülkelerle ilişkiler başta olmak üzere, ülke toprakları ve nüfusu üzerinde beslenen niyetleri içeren karmaşık yapılı bir ölçüt olmalıdır.
Beka konusu ise çeşitli yetkinliklerin birarada ele alınmasıyla değerlendirilebilir. Bu yetkinlikleri bir bütün olarak değerlendirebilen bir bileşik ölçüt ise Sorun Çözme Kabiliyeti İndeksi[6] olabilir.
Görüldüğü gibi, ölçütlerin pek çoğu, teknisyenlerin kolayca uzlaşabilecekleri sayısal değerler değildir. Ayrıca, özgürlük, demokrasi, kararlara katılım gibi konularda da geliştirilebilecek çeşitli ölçütler olabilir ve olmalıdır.
Buradan varılabilecek sonuçlardan birisi gerek iktidar gerek muhalefet partilerinin, seçmen kitlesini –kendi eylem ve savları konusunda- ikna etmede kullanabilecekleri gerçekçi ölçütlere olan ihtiyaçlarının kaçınılmazlığıdır.
Bu tür ölçütler olmaksızın gerek kendini övmek gerekse diğerini yermek son derece kolaydır ve o derecede de çürüktür.
Bu ihtiyaç ulusal ölçekte olduğu kadar yerel ölçeklerde de geçerlidir.
Yaklaşan yerel seçimler ve sonrasında yapılacak genel seçimler için gerek iktidar, gerekse muhalefet partilerinin, seçmene saygılarının mutlak bir gereği olarak yerine getirmeleri beklenen görev, ortalama seçmenin anlayabileceği basitlikte bir “ölçü aletleri tablosu” (dashboard) ortaya koymaları ve siyasi rakipleriyle bu konuda uzlaşabilmeleridir.
Seçmene bu bağlamda düşen görev ise, ölçütsüz övme ve yerme’lerin, seçmeni cahil ve aptal yerine koymak demek olduğunun farkında olmaktır.
16 Ekim 13 Çarşamba
[1] Key Performance Indicator (KPI)
[2] Performance Indicator (PI)
[3] Halk, yurt içi ve dışında halen yaşamakta bulunanlar, aramızdan ayrılmış olanlar (vasiyetleri yoluyla) ve henüz doğmamış olanlar’ın toplamından oluşan paydaşlar olarak dikkate alınırsa, çoğulcu demokrasinin tanımına uyulmuş olur.
[4] Hewlett-Packard mühendisleri, Break Even Time (BET) adında bir ölçüt geliştirmişlerdir. Bu ölçüt, ürün geliştirme çevriminin (cycle) etkinliğini ölçmektedir. BET, ürün geliştirme çalışmalarının başından, ürünün pazara sunulduğu ve o ürünün geliştirilmesi için yapılan yatırımın, geliştirilen ürünün satışından sağlanan kârla başabaş geldiği ana kadar geçen süreyi öçmektedir. BET, etkin ve verimli bir ürün geliştirme sürecinin 3 kritik elemanını tek ölçü içinde birleştirmektedir: Bu elementlerden birincisi ürün geliştirme konusundaki başabaş noktasıdır. İkincisi, BET, kârlılığı vurgulamaktadır. Kârlılık yoluyla Pazarlama Yöneticileri, İmalat Personeli ve dizayn mühendisleri birlikte çalışmaya özendirilmektedir. Ve üçüncü olarak, BET’e süre egemendir. Yeni ürünlerin, rakiplerinden daha hızlı olarak pazara çıkabilmesi, süre ile ilgilidir. Bu 3 bileşeni tek ölçüt içinde toplamak bir sanat sayılmalıdır.
[5] Bkz. http://bit.ly/196kYBE
[6] Bkz. Sorun Çözme Kabiliyeti İndeksi, http://wp.me/p2t6mi-OQ