“Stratejik Çerçeve” Niçin Önemlidir?
“Stratejik Çerçeve” Niçin Önemlidir?
Önce bir soru!
Halen elli’nin üzerinde siyasi parti var. Ayrıca yeni kurulmuş ve kurulması öngörülenler var; bir de henüz kurulma eylemi aşamasına gelmemiş, ama lider adaylarının çevresinde kurulması için çalışmalar yapılanlar var.
Bu bağlamda soru şu: Parti kurma alanındaki bu zenginlik nedendir?
Düşüncem, çeşitli yetersizlikler nedeniyle bir türlü yerine gelmeyen, ama nedenleri de iyi irdelen(e)mediği için her defasında başka başka kişilerce tekrarlanan girişimlerin genellikle parti kurulumlarıyla sonlandığıdır.
İnsanların normal olarak herhangi bir konuyu gereken tüm çevresiyle birlikte ele alarak değerlendirmeleri beklenmez. Bunun yerine, o konuyu doğrudan ilgilendiren çevreyi dikkate alır ve -o çerçeve ile tutarlı da olabilecek- çözümler üretirler.
Örneğin, ayrılıkçı terör konusunda sadece askeri yöntemler çerçevesi dikkate alınırsa, o konudaki becerisi yüksek bir kişi ve çevresindekiler pekala bir siyasi parti kurarak beceriksizce ele alınmakta olduğunu gördükleri “sorun”u çözmeyi kamuoyuna önerebilirler. Hatta daha da ötesi, bu konuda bu denli sorun çözücü bir yaklaşıma sahip olunduğuna göre pekala başka sorun alanlarında da “güç”e (iktidar) talip olacaklarını ilan edebilirler.
Herhangi bir alanın (askerlik, sanayi, ticaret, spor, sanat vbg) başarılı kişilerini bekleyen en önemli tehlike muhtemelen bu “belirli bir çerçevedeki başarılarını daha geniş ele alınması gereken bir çerçevede de tekrarlayabilecekleri” inancı ve ardından gelen özgüven ve onun da ardından gelen eylem girişimleridir.
İşte bu nedenle, herhangi bir alanda -siyasi parti kurmak da dahil- eylem girişiminde bulunmayı düşünenler, o alanla ilgili manifestolarını mutlaka bir “Stratejik Çerçeve”ye oturtmuş olmalıdırlar.
Stratejik Çerçeve nedir?
Bir girişime ait manifesto (sorunların nasıl çözüleceğine ilişkin bildirge), genellikle bir “ortam tanımı” (mevcut durum tanımı) ile, buna bağlı bir “yol haritası”ndan oluşur. Eğer ortamı yeterince iyi tanımlıyor ve yol haritasında da kısa-orta-uzun vadeli olarak bunların çözüleceğini de vaad ediyorsa kamuoyunca bu yaklaşım kabul görür.
Fakat, mevcut durum (ortam) ile yol haritasını birbirine bağlayan bazı kritik öğeler mevcut değilse, manifesto bir temenni bildirgesinden ileri gidemez. Örneğin siyasi partilerin çoğunun programlarındaki sorun çözümü önerilerine bakılırsa, ortak bir özelliklerinin bulunduğu görülecektir: Sorunu yine bir sorunla çözme yöntemi! (http://tinyurl.com/5faswd adresine tıklayıp indireceğiniz ppt sunumu izleyebilirsiniz).
Bu tür yol haritalarının yumuşak karınları genellikle şunlar olabiliyor:
– Tüm iç /dış faktörleri dikkate almamış olabilirler,
– Temennileri tetikleyebilecek, çoğaltan etkisi yüksek elementlere yer vermemiş, dolayısıyla da çözümlerin kendiliğinden yaygınlaşacağı şeklinde gerçek olmayan varsayımları olabilir,
– Yol haritasının gerçekleşeceği süreyi, bir insanın ömrüyle sınırlı tutmuş olabilirler.
– Ve, tüm yol haritasının sabit bir ortam içinde gerçekleştirileceğini varsaymış olabilirler.
Bu tür çözüm önerileri platform, siyasi parti, dernek, vakıf vbg örgütleniyor ya da en azından basılı biçimde kamuoyuna (bir niyet olarak) sunuluyor olabilir. Hatta, birçok siyasi partinin mevcut programları (yol haritaları) bu modelden pek farklı değildir.
Bunun için de boyuna yenileri kurulmakta, gerekçe olarak da mevcutların lider ya da kadrolarındaki yetersizlikler sanılmaktadır. Halbuki durum farklıdır ve eksik olan element, açıklanmaya çalışılan “stratejik çerçeve” adı verilebilecek olan kritik öğelerdir.
Kritik öğeler ise, çözüm önerilerinin birer temenniden öteye gitmesini sağlayabilecek olan katalizör elemanlardır:
o Tüm yaklaşımı bir arada tutabilecek vizyon (ülkü, Büyük İddialı Sonuç), misyon (temel var oluş nedeni, öz-niyet) ve öz-değerler,
o Hiçbir değişim kendiliğinden ortaya çıkmayacağına, “artık silkinip kendimize gelmemiz gerekir” gibisinden temennilerin bir işlevselliği olamayacağına göre, arzu edilen değişimleri tetiklemede kullanılabilecek araçlar olarak nelerin öngörüldüğü,
o Topulumun koz ve zafiyetleri (http://tinyurl.com/6ljgtg).
o Yaratıcı bileşenler.
Bunlar toplu halde yandaki şemada görülmektedir. büyütmek için tıklayınız!
Son olarak akla gelebilecek bir soru, stratejik çerçevesi iyi çizilmiş yaklaşımların başarıyı ne ölçüde garanti ettikleridir. Stratejik çerçeve yoluyla gerçekleştirilecek olgular başarı güvenceli değillerdir. Sonuç verebilir ya da vermeyebilirler. Risk faktörleri yüksektir.
Bu yaklaşım, “yapılabilecek olan” kavramına dayalıdır. Yani hasta tatamen iyileşebilir, sakat olarak yaşamını sürdürebilir ya da kaybedilebilir.
Pazartesi, Aralık 1, 2008
… Yazıyı beğendiyseniz, Beyaz Nokta® Gelişim Vakfı’na bağış yapabilirsiniz: http://www.beyaznokta.org.tr Teşekkür ederim :-))