MEMURLARIMIZ VE SUYUN ŞEKLİ
!
“Havanda su dövmek” deyimi düşündükçe çok anlamlı görünüyor. “Leğende su karıştırmak”, “bardakta su çalkalamak” ya da “havanda su dövmek” operasyonlarının hepsinde yapılan iş “suya şekil değiştirmeye çalışmak ve yapamamak” olmasına karşın “havanda su dövme”nin dile yerleşmiş olmasının sebebi, “dövme” fiilinin içerdiği güç, kuvvet ve sabırdır. Yani, “ne yaparsanız yapın suyun şeklini değiştiremezsiniz” deniliyor ve benzer işlerle ilişki kurmanız özendiriliyor.
“Memur Sendikası” konusu da aynen böyledir. Ne yaparsanız yapın konunun özünde bir değişiklik olmayacak, hatta çok gayret edilirse memurların büyük bölümü işlerini kaybedecektir.
Memurların sendika kurması, hatta kritik bazı işler hariç grev yapmaları, her çıkar kesiminin örgütlenmesi ve hakkını savunarak bir genel uzlaşma ortamı oluşturması demek olan demokrasi açısından tartışılmaz bir gerekliktir. Ama sorun burada değildir.
İş yaratma tekniklerini geliştirmek ve bunlara ait kurumları (Girişim Destekleme Şirketleri gibi) kurmak yerine, memur kadrosu ihdas etme kolaycılığını tercih eden politikacı, ona yol gösteren bürokrat ve akademisyen ve ortamı oluşturan medya, sonunda Kalabalık Kamu Kadroları adlı `dinamit’i icat etmiştir. Kalabalık kadrolar ise düşük ücrete, düşük ücretler de yetersiz nitelikli memura yol açmış, o ise yetersiz kamu hizmetlerini getirmiştir. Ve çember kapanmış, “bu hizmet miktarına, bu para çok bile” noktasına gelinmiştir.
Bugün memur kadroları artık bir çeşit işsizlik sigortası haline gelmiş, kamu hizmetleri de çok çok çok az sayıda işkolik’in üzerine kalmıştır.
Hiçbir hükümet, bu kadar kalabalık kadroya yeterli ücret veremez. Bugünkü durumda dahi bütçesinin %60’a yakın bölümünü kamu çalışanlarına ücret diye vermektedir.
Memur kadrolarını seyreltip yüksek nitelikli memura yüksek ücret verebilmek işin esasıdır. Bu ise, “iş yaratma” konusuna şaşı gözlerle değil, faltaşı gibi açık gözlerle bakmak demektir.
Bu yapılmadan memurun sendikalaşmasının doğal sonucu, memurun grev hakkını kullanıp yüksek ücret istemesi, idarenin de bu yüksek ücreti verebilmek için, memurun büyük kısmını işten çıkarmasıdır.
Kimse hayal peşinde, olmayacak işler peşinde koşmamalıdır. Memurların en akıllı talepleri, kalabalık kadroların seyreltilip, nitelikli memura yüksek ücretin verilebileceği bir “paket”in lobisini yapmaktır. O mücadele faydalıdır. Dayak bile yemeğe değer!