FIKRA ANLATTIRIN!

FIKRA ANLATTIRIN!

Bence, cevaplanması istenebilecek en güç soru, cenaze namazı kıldıran hocanın, “ey ahali, rahmetliyi nasıl bilirsiniz?” sorusudur.

Buna dürüst cevap verebilmek için önce, hocanın “nasıl bilirsiniz?” sorusuyla, meftanın hangi yönü hakkındaki düşüncemizi öğrenmek istediğini bilmemiz, sonra da kişinin o yönü hakkında yeterli bilgi sahibi olmamız gerekmektedir.

Örneğin, hoca finansal konulara meraklı ve ölenin insider trading yaparak mı para yaptığını öğrenmek istiyorsa durum bir türlü, açığa repo yapıp yapmadığını sorgulamak istiyorsa daha değişiktir.

Bu zor soruyu daha da güçleştirebilecek bir olasılık, hocanın böyle özel sorulara yanıt aramadığı, “canım, öylesine genel olarak nasıl bilirsiniz?” diye sormuş olmasıdır. Bu takdirde, rahmetlinin tüm yönleri hakkındaki değerlendirmelerin subjektif bir bileşkesini almak gerekir ki bu göründüğü kadar basit bir iş değildir..

Örneğin, aptal, çalışkan ve ahlaksız ya da zeki, tembel ve namuslu iki ayrı mefta için bu bileşkelerin hesaplanması ne kadar güçtür!

İşte, bu gibi zor durumlara düşmemek için herkesin, cenaze namazına gidilmesi ihtimali bulunan kişiler hakkında doğru bir kanaat edinmesi şarttır. Ancak bu, söylendiği kadar basit olmayıp ciddi yapılmaya kalkışıldığı takdirde bir istihbarat örgütü gibi çalışmayı gerektirebilir.

Pratik olarak mümkün olmayabilecek bu tür çözümlere muhtaç olmamak için uygulanması kolay ve güvenilir bir yönteme ihtiyaç vardır. Ben düşüne düşüne böyle bir yöntem geliştirmiş bulunuyorum.

Bu yöntem, kişilere, en sevdikleri fıkrayı anlattırmaktır. (Bu, tabii ki kişinin sağlığında yapılmalı cenaze namazının telaşına bırakılmamalıdır).

Dış görünüşü, eğitimi ve bilhassa ünvanı ne olursa olsun, fıkra anlatan kişi kimliğini gizleyemez. Akıl fikir düzeyi, bilinç altına ittiği fantezileri, Dünyaya bakış açısı gibi özellikleri bu yolla ortaya çıkar. İnanmayanlar deneyebilirler!

Pazartesi, 13 Haziran 1994

Yorum Gönder