DÖNÜP, KENDİMİZE BİR “BÜTÜN” OLARAK BAKMALIYIZ!

Adına “sorun kimyası” denilebilecek bir yaklaşım geliştirilse ve sorunların nasıl oluştuklarını, aralarında nasıl yeni bileşikler oluşturduklarını, birbirlerine benzemez sorunların köklerine doğru nasıl iz sürüleceğini ve bunlara benzer konularla uğraşsa, herhalde onun da, maddeler kimyasının konularına benzer kuralları olurdu.

Bu kurallardan birinin şöyle olacağını beklemek yanlış olmazdı:

“Bir sorun çözümlenmedikçe yeni sorunlar üretir, onlar da başka sorunlarla birleşerek daha yeni ve kendilerini yaratan sorunlara benzemez sorunlar üretirler”

İnsanlarımız, bu “sorun kimyası kanunu” uyarınca, bir mayanın kabarması biçiminde büyüyen -ve de şekil değiştirerek büyüyen- sorunlar yumağı karşısında geleneksel tanılarını ve çözümlerini yineliyorlar:

Yorum Gönder