BASKÜL YOKTU!

Milli haltercilerimizden Hafız Süleymanoğlu dünya halter şampiyonasında başarısız oldu ve dereceye giremedi. Bu, pek olağandışı bir olay değildir. Bir sporcunun başarısı kadar başarısızlığı da olağandır.

İlginç olan, müsabaka sonrasında, teknik sorumlu, sporcunun kendi ve TV röportajcısı arasındaki görüşmedir.

Röportajı yapan, karşısındakilere başarısızlığın sebebini sordu ve sporcudan da teknik sorumludan da aşağıdaki cevabı aldı:

“Sporcu, olması gereken kilodan 3-4 kilo fazlaydı. Bunu kısa sürede verdi. Yalnız son anda doğru bir baskül kullanılınca 1 kg daha fazlalık olduğu görüldü. Bu defa çok kısa sürede bu fazla kilo verildi ve halsiz kalındı. Kalınan otelin terazisinin olmayışı bu işe sebep oldu.”

Bu satırlarda bir abartı ve/ya deformasyon yoktur.

İlk bakışta bir dünya şampiyonasında değil de bir kenar mahallenin meraklı gençlerinin kurdukları spor derneğinin öbür mahalleyle yaptığı karşılaşmada geçtiği sanılabilecek bu konuşma inanılmaz bir açıklamadır.

Katılınması milyarlarca liraya mal olan bu karşılaşmaya giderken bir doğru baskül götürmeyi akıl edememek inanılır bir iş midir?

Bence bu olaydan bir seri sonuç çıkarmak ve çeşitli spor dallarındaki kronik başarısızlıklarımızı – kısmen- açıklamak mümkündür.

Bu olay, yıllardır süregelen birçok başarısızlıktan yalnızca bir tanesidir. Fark sadece, olayı laf kalabalığı ve bilgiç tavırlar içinde gizlemeyi beceremeyen iki kişinin komik görünümlü acı gerçeği açıklamasındadır.

Kimbilir şimdiye kadar buna benzer ne işler olmuştur da, milletin gözünün içine baka baka “hakem tarafgirliği”, “sakatlık”, “iklime uyumsuzluk”, “devletin ilgisizliği” vs gibi masallar anlatılmıştır.

Aslında bu tür olayların sadece sporculara özgü olduğu sanılmamalıdır. Hemen hemen her alandaki başarısızlıklar, başarıyla gizlenip “teknik sebep” kılıfı altında topluma yutturulmaktadır.

Başarısızlıklar, iyi tahlil edilebildiği takdirde başarıyı sağlayabilecek avantajlardır.

Spordaki başarısızlıkları tahlil etmek isteyenlerin bu olaya da böyle bakmaları iyi olur.

Bu takdirde bu sporcumuzun ve antrenörünün birer heykelini dikip kaidesine de şunu yazmak lazımdır:

Türk sporunun niçin çağın gerisinde kaldığının tahliline ilk defa ışık tutan iki spor adamımız. Darısı, diğer alanlarda heykeli dikilecek olanların başına!

Yorum Gönder