BELEDİYE ŞİKAYET SİSTEMİ

Her yerel seçimde adaylar, belediye hizmetlerinin kapsamını dile getirip, kendilerinin ne geniş bir görev alanına talip olduklarını belirtirlerken, “belediyeler, beşikten mezara hizmet verirler” derler.

Doğrudur. Bu kadar geniş alandan bu denli ayrıntı düzeyinde sorumlu hiçbir kurum, kuruluş ve kişi yoktur ve olamaz da! Ama ilginç olan nokta, Atlas’ın Dünyayı taşımaya kalkması gibi belediyeler de bu işleri tek başlarına yani halkın katılımı olmaksızın yapabileceklerine kendilerini inandırmışlırdır.

Bu kesin yargıya şuradan varıyorum. Bakınız, binden fazla belediyenin kaçında bir şikayet sistemi vardır? Halbuki şikayet sistemleri, belediyelerin (ve özellikle de katılımcılık iddiasında bulunanların) en önemli enstrümanıdır.

Şikayet sistemi bir geri-besleme (feed-back) mekanizmasıdır.

Toplumda kural koyan kuruluşların başında belediyeler gelmektedir. Ama acaba;

  • bu kurallar ne kadar gerçekçidir?

  • kurallara uyması gerekenler ne kadar uymaktadırlar?

  • uyanlar, niçin ve nasıl uymakta, uymayanlar niçin ve nasıl uymamaktadırlar?

  • kurallara uymayı sağlamanın çareleri nelerdir?

gibi birçok soru’nun cevabını zabıta memurları değil halkın ancak kendisi verebilir.

Ama bunun için belediyelere düşen bir görev vardır: Bu bilgilerin iletim kanalını oluşturup onu işler tutmak!

Demokrasi sözcüğü, bir “kendi kendini tamin aracı” değil aksine somut mekanizmalardan oluşan bir sistemdir. Bu mekanizmalardan birisi de halkın katılımını sağlayan şikayet sistemi dir.

Batı’nın (OMBUDSMAN) kurumları da işte bu somut ihtiyaçtan doğmuştur.

Bazı şeyleri yapmak para vs gibi kaynaklara ihtiyaç gösterir. Bazıları ise biraz sağduyu, biraz da beceri.

Belediye Şikayet Sistemi, bu ikincisini gerektirir bir iştir.

Ama bu sistemler bir türlü kurulmamışsa acaba bu ne demektir?

Ağustos 1993

Yorum Gönder