KÜÇÜK AMA SIK TEKRARLANAN YANLIŞLARA DİKKAT !

Adına kaza denilmesi adet olmakla birlikte gerçekte kaçınılabilir, önlenebilir nitelikleri nedeniyle bu sınıfa sokulamayacak birçok olay vardır.

Silahıyla oynarken arkadaşını vuran kişinin başına gelen kaza değil, eğitimsizliğinin ve laubaliliğinin kaçınılmaz sonucudur. Silahı şeytan filan doldurmamıştır ama sahibi kurallara uymayı fantezi saymıştır.

Otoyolu kalabalık görüp geri geri giderken düzgün gelen araca çarpmak da kaza değildir.

Arkadaşının içini basınçlı havayla doldurmak isteyip de barsağını patlatan, vapur yanaşmadan atlamaya kalkıp denize düşen, çalışmadan sınava girip çakan ya da aracına bir misli yük yükleyip freni patlayan şoförün başına gelenlerin hiçbiri kaza değildir.

Olayların neden ve nasıl olduklarını yakından inceleyip, onların itaat ettikleri kuralları anlayan ve olayların akışına kendisini bırakmayıp onları kontrol edip yönlendiren toplumların başına daha az kaza bela gelmesinin nedeni budur.

Çeşitli toplum sorunlarına yakın plan bakıldığında, onların içinde dikkati çeken en önemli özelliğin, sık tekrarlanan küçük olayların, sonuçları önemli ölçüde etkilediği görülecektir.

Çoğumuzun hergün belki de defalarca ve de hiçbir sakınca görmeden yapageldiğimiz küçük yanlışların, yolaçtığı daha büyük olaylarla sıkı ilişkisini genellikle göremez ve onları kaza bela sınıfına atıveririz.

Örneğin, her telefon açışta Alo’dan sonra 10 saniye kadar süren “nasılsın, iyi misin?” faslı, kimsenin yadırgamadığı “küçük” olaylardan birisidir. Ama, günde 50’şer telefon konuşması yapan 50 kişilik bir organizasyonun bu yolla kaybettiği net süre 7 saatttir.

Görevi sorun çözmek olan insanlarımızın “küçük fakat sık tekrarlanan” olaylara çok dikkat etmesi gerekir.

Yorum Gönder