TRAFİK TERÖRÜ TEK DEĞİLDİR !
TRAFİK TERÖRÜ TEK DEĞİLDİR !
Her yıl, Kurtuluş Savaşında kaybettiğimizden daha fazla insanımızı telef eden trafik terörünün -ısrarla kaza denilen- benzerlerinin başka alanlarda da hergün olageldiğini, trafiğin tek farkının, sonuçlarının kanlı-canlı, somut ve de hemen görülebilir olduğunu bilmem düşündünüz mü?
Eminim ki trafik terörünün her olayının sonundaki can ve mal kaybı hemen olmasa, mesela bir ila dört ay sonra görünür hale gelse bu konunun üzerinde hiç kimse durmazdı (hoş durulunca ne olduğu da ayrı meseledir). Örneğin, bu bir ila dört aylık gecikmeden sonra ve maddi kayıpların görünür hale gelmesinden de hemen önce hangi olay olduysa kabahat o olaya yüklenir ve ona göre önlemler önerilirdi.
Nitekim, şimdi de iki araç çarpıştığında neden olarak araçların süratli gitmesi, birinin diğerini sollaması ya da birinin freninin patlaması gösterilmiyor mu? Halbuki olayın nedenleri bunlar değildir. Ama araçların niçin süratli gittiği, niçin hatalı solladığı ya da freninin niçin tutmadığı sorulsa, olayın nedenlerinin görünenlerden çok daha başka olduğu hemen görülebilecektir.
İşte o “başka” nedenler yalnız trafik terörüne değil, bambaşka kaza belaya da neden olmaktadır ama sonuçları belki hemen ve somut olarak ortaya çıkmadığı için kimse üzerinde durmamaktadır.
Fren patlamasına Tanrı’dan gelen bir kader olarak değil de araç sahibinin teknik cehaleti, aracın bakım-onarımını yapan kişinin bilgi-beceri yetmezliği, aracı ya da yedek parçasını üreten kuruluş sahiplerinin kısa vadeli kâr hırsı, kural koymak durumunda olan devletin sistem kurmadaki yetersizliği gibi elementlerine ayrıştırılıp da bakıldığında bu yetmezliklerin daha yüzlerce kaza belaya girdi olduğu hayretle görülebilecektir.
Geçen aylarda kamuoyunun dikkatini çeken bir-iki trafik terörü olayından sonra hemen, “gerekenler yapılacaktır, Alo Trafik! sistemi kurulacaktır vs vs” gibi hazır yemekler kamuoyunun kızgınlığının önüne sürülmüş ve her zaman olduğu gibi unutulmuş ve unutturulmuştur. Yarın, trafik terörü yine benzer sansasyon düzeyinde olaylar yaratacak ve yine “çalışmalar ilerlemektedir” gibisinden yem boruları çalınacaktır.
Kamuoyu, bir rüşvet olayında en ince ayrıntılarla aylardır meşguldür ama ondan çok daha tehlikeli ürünler üreten bu vurdumduymazlık karşısında ilgisizdir. Kimsenin aklına bu beyanatı yapanlara, “bu ne uzun çalışmadır ki bir türlü bitmemektedir, bizi kandırmaya mı çalışıyorsunuz, bu yaptığınız bir toplumsal suçtur” dememektedir.
Lütfen artık farklı görünüşlü olayların kaynaklarının aynı olduğunu, trafik terörünün, yolsuzlukların, büyük kentlerdeki başıbozukluğun ve hatta ayrılıkçı terörün köklerinin az sayıda “Kaynak Sebep” olduğunu görebilelim. Görelim ve bunu görmeyip de hala her türlü kaza belayı ayrı ayrı ve yarım yamalak açıklamaya ve sözüm ona çözmeye çalışanlara da gösterelim.