Yeni bir binyıla girerken geleneksel eğitim kurumunun temel öğesi olan öğretme, yerini öğrenme kavramına bırakıyor.
İnsan, en zayıf yanı olan koşullandırılmaya açıklığı nedeniyle, küçüklüğünden başlayarak ömrü boyunca süren birisi sana öğretmez ise sen öğrenemezsin öğretisi nedeniyle bir süre sonra gerçekten de aracısız öğrenemez duruma gelmektedir.
Gerçekte ise insan ve yaşamını sürdürebilen tüm canlıların ortak yanı, olağanüstü öğrenebilme yetenekleridir. Onlar, ihtiyaç duydukları bilgi, beceri ve davranışları, olağanüstü bir yaratıcılıkla öğrenebilmekte ve bu sırada çevrelerindeki tüm imkânları büyük bir beceriyle kullanabilmektedirler.
Öğrenme Ortamı, öğrenebilme yetisinin uyandırılmasını bekleyen genç ve erişkinlere bu doğal yeteneklerini tekrar hatırlatmayı amaçlamaktadır.
Öğrenme Ortamı\’nda kişilere bir şey öğretilmez, ne öğrenmeleri gerektiği de söylenmez, sadece öğrenebilecekleri uygun ortam hazırlanır ve çok küçük yardımların dışında öğretici yardımlarda da bulunulmaz. Bir kuruluş içinde oluşturulan bir öğrenme ortamında, kuruluşun tüm elemanları öğrenme ihtiyaçlarını belirler ve kendi kendilerine öğrenirler.
Bu kendi kendine öğrenme bazen yardımsız, bazen de kişinin kendi kontrolundaki kurs, seminer, konferans gibi etkinliklere katılımıyla oluşur. Bir öğretici eğitim programı ile öğrenici odaklı eğitim programı arasındaki fark kontrolun kimin elinde olduğudur. Öğretici odaklı programların verimi düşük, öğrenici odaklı programların verimi mukayese edilemeyecek ölçüde yüksektir.
Kuruluşlar İçinde AR-GE Ortamı Oluşturulması
Globalleşme artıp mal ve hizmet üreten yeni oyuncular dünya pazarlarına girdikçe, kuruluşlarımızın rekabet güçlerinin artırılması giderek yaşamsal önem kazanmaya başladı.
Gerçekte ise insan ve yaşamını sürdürebilen tüm canlıların ortak yanı, olağanüstü öğrenebilme yetenekleridir. Onlar, ihtiyaç duydukları bilgi, beceri ve davranışları, olağanüstü bir yaratıcılıkla öğrenebilmekte ve bu sırada çevrelerindeki tüm imkânları büyük bir beceriyle kullanabilmektedirler.
Öğrenme Ortamı, öğrenebilme yetisinin uyandırılmasını bekleyen genç ve erişkinlere bu doğal yeteneklerini tekrar hatırlatmayı amaçlamaktadır.
Öğrenme Ortamı\’nda kişilere bir şey öğretilmez, ne öğrenmeleri gerektiği de söylenmez, sadece öğrenebilecekleri uygun ortam hazırlanır ve çok küçük yardımların dışında öğretici yardımlarda da bulunulmaz. Bir kuruluş içinde oluşturulan bir öğrenme ortamında, kuruluşun tüm elemanları öğrenme ihtiyaçlarını belirler ve kendi kendilerine öğrenirler.
Bu kendi kendine öğrenme bazen yardımsız, bazen de kişinin kendi kontrolundaki kurs, seminer, konferans gibi etkinliklere katılımıyla oluşur. Bir öğretici eğitim programı ile öğrenici odaklı eğitim programı arasındaki fark kontrolun kimin elinde olduğudur. Öğretici odaklı programların verimi düşük, öğrenici odaklı programların verimi mukayese edilemeyecek ölçüde yüksektir.
Bir Öğrenme Ortamı şu somut ve soyut parçalardan oluşur:
Bir fiziki mekân : Öğrenme malzemeleri ile, yararlanmak isteyenlerin bunları inceleyebileceği, bir Öğrenme Ortamı yöneticisinin bulunacağı bir mekândır.
Donanım : bilgisayar, internet bağlantısı, kasetçalar, tepegöz, data-projector, flip-chart, toplantı masaları vbg donanımdır.
Öğrenme Kaynakları Havuzu : Basılı, sesli, görsel, bilgisayar destekli ve benzeri öğrenme malzemeleridir.
Öğrenme Kaynakları için Yararlanma Anlaşmaları : Öğrenme Ortamı içinde fiziken var olmayan, ama kullanımına izin verilen öğrenme malzemeleri de söz konusudur. Sahip olduğu çeşitli öğrenme malzemeleri içinden Öğrenme Ortamı\’nın hedef kitle(ler)inin amaçlarına hizmet edebilecek olanları yararlandırmayı kabul eden kişiler ile kuruluş idaresi anlaşmalar yapar.
Öğrenme İmkânları için Yararlanma Anlaşmaları : Bir hastane ile yapılabilecek ilk yardım eğitimi, itfai teşkilâtı ile yapılabilecek yangın savunma eğitimi, çeşitli devlet kuruluşlarının amaca yönelik programlarından yararlanma ya da bir ticari şirketin, kendi personeli için düzenleyebileceği çeşitli eğitim ve/ya ortak akıl çalışmalarına katılım kontenjanı da yararlanma Anlaşmalarına konu olabilir.
Mentor Havuzu : Öğrenme Ortamı\’ndan yararlanacak olanlara belirli veya genel konularda yol göstericilik yapmayı kabul eden kişilerin oluşturduğu havuzdur.Katılımlı Çalışmalar : Öğrenme Ortamı\’ndan yararlanmak isteyenler için peryodik olarak ya da belirli sayıda kişi bir araya toplandığı takdirde düzenlenebilecek katılımlı çalışmalardır. Bunlar 11 adet olup şu konuları kapsarlar:Modül No 1 -Öğrenme Ortamı\’nın genel tanıtımı
Modül No 2 – Sonuçta ne kazanılır?
Modül No 3 – Kontrol sende! (katılımcıda özgüven uyarma amacını taşır)
Modül No 4 – Olumluluk bir güçtür! (yaygın olumsuz eğilimleri azaltma amacını taşır)
Modül No 5 – Tüm yaşam öğrenmedir! (yaşamın çeşitli kesitlerinde karşılaşılan sorunların hemen tümünün öğrenme yetmezliğinden kaynaklandığı gerçeğini vurgulama amacını taşır)
Modül No 6 – Her şey tercihtir! (insanların kaderlerine küsmelerinin doğru olmadığını, sorunların çoğunun bizim tercihimiz olduğunu vurgulama amacını taşır)
Modül No 7 – Zihinsel zincirlerden kurtulun! (yaratıcı düşünebilme için kendinin farkına vardırma amacını taşır)
Modül No 8 – Sorular yanıtlardır! (doğru soru sorabilmenin aslında cevabın önemli bir bölümü demek olduğu bilincinin uyarılması amacını taşır)
Modül No 9 – Öğrenme imkânları denizi içindesin! (kişinin çevresinin, -eğer öğrenmek istiyor ise- ona yardımcı olabilecek öğrenme imkaânlarıyla çevrili olduğu bilincinin uyarılması amacını taşır)
Modül No 10 – Kendini tanımaya yardımcı testler: (Girişimcilik testi, Zaman kullanımı testi gibi)
Modül No 11 – Nihayet, yukarıda açıklanan tüm katılımlı çalışmaların sonunda, kişilerin kendilerine, gruplar (öğrenme çemberleri) yoluyla birer öğrenme hedefi belirlemeleri için yapılan katılımlı çalışma. Kolaylaştırıcı Semineri : Öğrenme Ortamı’nda görev alacak kolaylaştırıcı (moderatör) kişilerin eğitilmesi amacına yönelik bir seminerdir.
Biz ne yapabiliriz?
Kuruluşunuzun sahip olduğu insan kaynaklarının gerçek bir entellektüel sermayeye dönüştürülmesi için gereken bu ortamı kurarız. Kazancınız, öğretme odaklı eğitim programları için harcadığınız ve geriye alınıp alınmadığından kuşkulu olduğunuz kaynakların tasarruf edilmesi, buna karşılık öğrenme veriminin artması olacaktır.
”
Rekabet gücü belirlemede kullanılan ölçütler olarak şu 8 başlık altında toplanmaktadır:
1.Ulusal ekonomi – ulusal ekonominin makroekonomik değerlendirmesi,
2.Uluslararası olma durumu – ülkenin dış ticaret ve yatırıma katılım düzeyi
3.Hükümet – hükümet politikalarının rekabetçiliğe açıklığı
4.Finans – Sermaye piyasasının performansı ve finansal hizmetlerin kalitesi
5.Alt-yapı – Doğal, teknik ve iletişim kaynaklarının iş hayatının temel ihtiyaçlarına uygunluğu
6.Yönetim – Şirketlerin yenilikçi (innovative), kârlı ve sorumlu biçimde yönetilme durumu
7.Bilim ve teknoloji – Bilimsel ve teknolojik sofistikasyon
8.Beşeri kaynak – Beşeri kaynakların mevcudiyeti ve nitelik düzeyi
Bunlar içinde bilim-teknoloji ve onun başlıca uygulama aracı olan araştırma-geliştirme (AR-GE) alanındaki yetkinliğin rekabet gücü açısından önemi diğer hepsinden daha yüksektir denilebilir.
Bu alanda yaygın bir eğilim -hattâ inanç-, kuruluşlarda AR-GE\’nin bir ölçüde bu konu ile ilgili departmanın, büyük ölçüde ise devletin bilim-teknoloji kurumlarının işi olduğu yolundadır.
Global rekabet yarışında iddialı toplum ve firmalarda ise eğilim tamamen değişiktir ve AR-GE her düzeydeki elemanın işinin değişmez bir parçasıdır. Güvenlik görevlisi, muhasebe memuru, birim müdürü, genel müdür ya da yönetim kurulu başkanının değişmez görevlerinden birisi -hattâ başlıcası-, kendi işini daha iyi ve düşük maliyetle nasıl yapabileceğini araştırmaktır. Böylesine bir firmanın rekabet gücü kuşkusuz sürekli bir yükseliş halinde olacaktır.