Şapka çıkarıyorum..

Bir gazete haberi: Sukuk [1] için islami izin belgesi alındı.

İslami bankacılık sistemi enstrümanlarından birisi olan ve Arapça sak (sertifika) sözcüğünün çoğulu olan sukuk varlığa dayalı bir menkul kıymet sertifikası. Bugüne kadar Türkiye’deki İslami bankacılık sistemi içinde yer almayan bu finans aracının alt yapısının oluşturularak, gerek yurt içinde gerek yurt dışındaki yatırımcıların varlıklarını Türkiye’ye çekmek amaçlanıyor. Buraya kadar pek ilginç bir durum yok.

İyi de şapka çıkarılacak olan nedir?

İşin teknik yanında bir incelik var. Öyle canı isteyen, “ben banka olarak varlığa dayalı İslami menkul kıymet sertifikası çıkaracağım” dese, potansiyel yatırımcılar soracaklardır: “İyi de bu sertifikalar helâl mi?” Yani meselenin ince yanı, bu sertifikaların “helâl” olduğunu belgeleyecek güvenilir bir kuruluşun, teknik deyimle underwrite etmesidir.

Bu güvenceyi kim verebilir?

İnsanın aklına çeşitli  İslami örgütlenmeler geliyor; İslam Konferansı çatısı altındaki ilgili bir kuruluş ya da İslamiliği konusunda kuşku bulunmayan akademik bir kuruluş filan gibi.

Siz öyle sanın..

Yine gazetenin haberine göre, söz konusu sertifika, HSBC bankasının Amanah Merkezi Şeriat Komitesi’nden alınmış. Besmeleli ve tabii İngilizce olarak. Merkezi Şeriat Komitesi üyeleri, T.C. tarafından ihraç edilecek sertifikaların yapı, işleyiş ve kayıt açısından şeriat ilkelerine uygunluğunu imzalarıyla onaylıyorlar.

İşte şapka buna çıkar..

Britanya için söylenen “üzerinde güneş batmayan imparatorluk” sözü boşuna değilmiş. Helâl belgesini vermeyi üzerine görev edinmiş bu insanlara şapka çıkarıyorum.

Ve bende yeni fikirler uyanıyor..

Yıllar önce Türkiye’de da yayımlanan NPQ Dergisi’nin ilk sayısında Super Fundementalism başlıklı bir makale çıkmıştı. Yazarı da sanırım Mısırlı saygın bir İslam akademisyendi. İddiasına göre, yıllar içinde İslam dini Hristiyanlar tarafından ilk köklerine (Mekke Bildirgesi) indirgenecek ve bir dünya  dini haline gelecektir.

İngilizlerce verilen helâl sertifikası haberi, bu öngörünün –İslamın Hristiyanlarca dönüştürülmesi kısmı- pekala olabileceğini düşündürdü.

Hatta, yarın öbürgün, öyle önüne gelen “elhamdülillah Müslümanım diyemez, önce bizden sertifika almalısınız” derlerse hiç şaşırmayacağım. Böylelikle Müslüman nüfusunu arzu ettikleri  seviyeye (birkaç on milyon gibi) indirip, geri kalanını da “bunlar ne Müslüman ne Hristiyan, dolayısıyla katli vaciptir” diyerek yokedebilirler. Ve bunun için de gereken sertifikayı kendileri çıkarıp onaylayablirler.

19 Eylül 2012 Çarşamba

 


 


[1] Sukuk, varlığa dayalı bir menkul kıymet karşılığında ihraç edilen sertifikalara verilen isimdir Bkz. https://bityl.co/GnN7

Yorum Gönder