Perşembe, 15 Ağustos 2002

Değerli dostlarım,

Bu kişisel mektubu, aşağıda açıklayacağım konu ile Türkiye’nin sorunlar yumağının sıkı ilişkisini doğru takdir edebilecek, sonra da gereklerini yapabilecek kişilere hitaben yazıyorum.

Oldukça uzun bir süreden-1994’den- bu yana, Ezbersiz Eğitim adı altında haberdar olduğunuzu tahmin ettiğim proje üzerinde, BEYAZ NOKTA® VAKFI şapkasıyla çalışıyorum.

Ezbersiz Eğitim başlangıçta yalnızca, eğitim hayatımıza -birkaç yüzyıldan beri- musallat olmuş olan ve “büyük olarak nitelediği kişi ve kurumların öğretilerini sorgulamadan benimsemek” hastalığı ile mücadeleyi, bu hastalığın dondurduğu  “merakı ve onun doğal uzantısı olan sorgulamayı” tekrar canlandırmayı amaçlamış bir proje idi.

Kısa bir süre içinde hastalığın sadece bu “aklı dışlayıp kalben benimseme1″ ile sınırlı olmadığı, eğitim sürecinin her yanını -bir tümörün metastazları gibi- sardığı ortaya çıktı.

Bu noktadan itibaren de Ezbersiz Eğitim projesi -adını yine koruyarak-, müfredat tasarımından sınav sistemine, kendi kendine öğrenmeden akreditasyon sistemine kadar öğeleri içeren bütünleşik bir hale kavuştu. Bunun, bugünkü eğitim sisteminin gerçekçi bir alternatifi olduğunu söyleyebilirim.

Muhtemelen tahmin edebileceğiniz gibi, böyle bir sistemin karşısındaki direnç sistem dışından değil,  o sistemi tasarlayan, yöneten, uygulayan ve hattâ kısmen de olsa bizzat o sistemden zarar görenlerden (öğrenciler ve velileri) geliyor.

Bu gözleme dayanarak bizler de Ezbersiz Eğitim projesinin ya hep ya hiç şeklinde savunulmasını terkedip, yerine, zamanına, hedef kitlesinin durumuna göre uygun olan parçalarının2 yerleşmesi yönünde çaba harcamaya başladık.

İşte, bu mektubumda size sözünü edeceğim parça, bu modüllerden bir tanesidir ve Türkiye’mizin bugün geldiği noktada kritik bir önem taşımaktadır. Bu, öğretme yerine öğrenme ya da kamuoyuna sunulacak adı ile Kişisel Gelişim Platformumodülüdür.

Gerek okul kurumu, gerekse onun dışındaki yaşam çevreleri, çocuk ve gençlerimizin doğuştan sahip oldukları bazı yeteneklerinin donmasına sebep oluyor. Donan bu yetenekler, yaşamın güçlükleriyle bizzat mücadele etmek, kalıtsal miras olarak sahip olduğu yetenekleri bu yolda harekete geçirebilmek kabiliyetleridir.

Bu doğal yeteneklerin başında da “öğrenme” gelmektedir. Öyle bir “öğrenme” ki, yaşamının her saniyesindeki her durumdan -iyi ya da kötü- ders almak ve bu yolla ana programı olan yaşamını sürdürme (survival) programına sadık kalmak.

 

(1)Kalben benimseme = yürektenlik (Türkçe) = by heart (İng.) = par coeur (Fr.), ezber (Fars.)

(2)Ezbersiz Eğitim projesinin modülleri şunlardır: Ezbersizlik, öğretme yerine öğrenme, senaryo temellilik, gelişkin Türkçe, derin algılamaya dayalı yabancı dil, gözetimsiz sınav (onur sistemi), doğrulama (akriditasyon sistemi).

 

Bu ana program,
ihtiyaçlarının karşılanması senin değil çevrendekilerin
sorumluluğudur; sen sadece isteyebilir ya da şikâyet edebilirsin;
zaten istesen de bir şey yapamazsın
” mesajlarıyla
donmaktadır.

Aslında bu donma da, onun
olağanüstü öğrenme yeteneğinin bir sonucudur. Çevresindeki, güven
duyması gerektiği öğretilen kişi ve kurumların bu örtülü
mesajlarını -ki açık mesajlar tam tersine olsa dahi- süratle
almakta ve ana programını ona göre değiştirmektedir.

Bazı küçük sorumluluklar
taşıyabileceği ilk çocukluk yıllarından itibaren, ihtiyaçları
çevresindekilerce karşılanmış -ya da karşılanması gerektiği telkin
edilmiş- olan çocuk, hayata atılması gereken yıllara geldiğinde iş
bulmayı da kendi dışındakilerin bir sorumluluğu olarak
görmektedir.

Çocuk ve gençlerimiz
genelde:

·       
çevrelerinin
hangi uzaklıklara kadar uzandığını anlamaya çalışmak,

·       
o çevrelerin
iş iklimlerini incelemek,

·       
o iklimlerin
gerektirdiği bilgi-beceri-tutum-davranışların neler olduklarını
incelemek,

·       
onları
kazanmaları gerektiğini idrak etmek,

·       
arzuları ve
gerçeklerin her zaman bağdaşmayabileceğini anlamak

gibi yükümlülüklerini
üstlenmek yerine sadece istemekte ve de şikâyet etmektedirler. Buna
“öğrenilmiş çaresizlik” de denilebilir.



İşte Kişisel Gelişim
Platformu
(kısaca KiGeP) olarak adlandırılan
program, gençlerin çevrelerine bir sanal duvar gibi örülmüş bulunan
bu çaresizliği yıkarak, yaradılışlarının onlara vermiş olduğu doğal
yeteneklerin harekete geçmesine imkân yaratmayı
amaçlamaktadır.

Söz
konusu platform, bir dizi parçadan oluşuyor. Şöyle ki:

1.     
Aşağıdaki
modüllerden oluşan,
2 tam günlük bir
seminer
:

1.1.         
Modül
1

Kişilerde farkındalık yaratmaya ve içlerindeki potansiyelleri
harekete geçirmeye yardımcı olabilecek 10 adet sunum ve sunumlar
üzerinde tartışmalar:

1.1.1.            
Sunum 1 –
KiGeP genel tanıtımı

1.1.2.            
Sunum 2 –
Platformun neler kazandırabileceğinin açıklaması

1.1.3.            
Sunum 3
–  Kişinin, kontrolunu, kader rüzgârlarından kendi ellerine
alabileceği

1.1.4.            
Sunum 4 –
Olumluluğun başlı başına bir güç olduğu

1.1.5.            
Sunum 5 – Tüm
yaşamın sadece öğrenmeden ibaret olduğu

1.1.6.            
Sunum 6 –
Zihinsel zincirlerimizin düşünce ve eylemlerimizi nasıl
sınırladığı

1.1.7.            
Sunum 7 –
Doğru sorulacak soruların aslında aranılan yanıtlar
olduğu

1.1.8.            
Sunum 8 –
Çevremizin öğrenme imkânlarıyla dolu olduğu

1.1.9.            
Sunum 9 –
Aslında her sonucu bizim tercih ettiğimiz

1.1.10.        
Sunum 10-
Amaçlarımızı gerçekleştirmek üzere bir Bireysel Öğrenme Plânının
nasıl hazırlanabileceği

1.2.         
Modül
2

Kişilerin, çevrelerindeki duvarların sınırlarını farketmelerine
yardımcı olabilecek bazı
testler:

1.2.1.            
Öğrenme stili
testi (görsel, işitsel, dokunsal-kinestetik stillerin
ağırlıkları)

1.2.2.            
Çoklu zekâ
profili (MI) (matematik-lojik, görsel, sözel, kinestetik, içe
dönük, ilişkiye dönük, müzik, doğa, felsefe zekâlarının
ağırlıkları)

1.2.3.            
Girişimcilik
özellikleri

1.2.4.            
ADD
(Attention Deficit Disorder) (Dikkat Dağınıklığı) sorununun
düzeyi

1.2.5.            
Zaman
kullanımı konusundaki varsayımlarının doğruluğu

1.3.         
Modül
3

Modül 1 ve 2’yi kullanarak, kişilerin kendileri için
belirleyecekleri:

        
İş
bulma,

        
Bir mal ve/ya
hizmet üretimi yapıp onu satmaya dayalı olarak kendi hesabına
çalışma,

        
Bir ek gelir
yaratabilecek bir faaliyeti organize etme

yolunda
belirleyecekleri hedeflerini gerçekleştirmek üzere birer

Bireysel
Öğrenme Plânı
hazırlamaları

2.     
Bilgi
kaynaklarının adreslerini, internet erişimini sağlayan
bilgisayarları, bazı referans dokümanlarını, mentor adreslerini,
daha önce KiGeP’ten yararlanmış olanlarla ilişki kurabilmek için
onların iletişim bilgilerini, görsel ve işitsel öğrenme
malzemelerini izleyebilecek donanımı ve benzer malzemeyi içeren
bir
Öğrenme Kaynakları
Merkezi
.

3.     
Benzer
öğrenme amaçları bulunan kişilerin oluşturdukları
Öğrenme
Çemberleri
(Learning Circles)
oluşturulması,

4.     
KiGeP
katılımcılarına mentorluk yapmayı kabul eden kişilerden oluşan
bir
Mentor Grubu,

5.     
KiGeP
katılımcılarının yararlanabileceği imkânlar için yapılmış

anlaşmalar. Örneğin:

5.1.         
Düzenleyeceği
eğitim faaliyetlerinden KiGeP katılımcılarının belirli bir
kontenjanla yararlanmasına izin veren kurumlarla yapılan
anlaşmalar,

5.2.         
Bilgi
kaynaklarından (basılı, görsel, işitsel, elektronik, web)
yararlandırmayı kabul eden kurumlarla yapılan
anlaşmalar,

5.3.         
Mesaisinin
tamamından yararlanılmayan uzman personeli bulunan kurumlarla
yapılan “uzman personel yararlandırma” anlaşmaları,

5.4.         
Fiziki
imkânlarından (konferans salonu, toplantı salonu, sosyal tesisler,
kütüphane vbg) yararlandırmayı kabul eden kurumlarla yapılan
anlaşmalar,

5.5.         
İstihdam
ihtiyaçlarından KiGeP katılımcılarını öncelikli olarak
yararlandırmayı kabul eden kurumlarla yapılan
anlaşmalar,

5.6.         
Özel belge
havuzundan yararlandırmayı kabul eden kişilerle yapılan
anlaşmalar.

Şu ana kadar, bu platformun
yukarıda sayılan parçaları hazırlandı ve 2 grup gençle de test
edildi. Her ikisinden de oldukça iyi sonuçlar alındı.

Ayrıca, bu platformları Türkiye’nin
herhangi bir yerinde oluşturabilecek az sayıda da kolaylaştırıcı
(moderatör) yetiştirildi.

Şimdi sıra, bu platformların
çoğaltılmasına geldi. Bunu 2 şekilde yapmayı
düşünüyoruz:

(1)  
Yetiştirdiğimiz moderatörler
aracılığıyla oluşturulacak yeni platformlar,

(2)  
Bu know-how’ı
kullanmak isteyen gönüllü, akademik ve/ya ticari kuruluşlar ile
birer
İmtiyaz Anlaşması (franchising)
yaparak.

Gördüğünüz gibi Türkiye’deki
eğitimli gençlerin işsizliği ile başa çıkabilecek bir proje sessiz
sedasız hayata geçiyor. Üstelik, her yöremizde mevcut olduğunu
bildiğimiz önder kişi veya kuruluşlara, projeyi kendi yörelerinde
-ve de kendi özgün imkân ve ihtiyaçlarına uygun olarak- tekrarlama
olanağını da sunarak..

Bu projenin, yukarıdaki yolların
ikisini de kullanarak yaygınlaştırılması için maddi desteğe
ihtiyacımız var.

Toplumumuz, sorunlarına çare
olabileceğine inandığı projelere dişinden tırnağından kesip destek
oluyor. Bütün mesele, bu sorunlara gerçekten çare olabilecek
projeler üretebilmekte.

Bu desteğin harekete
geçirilebilmesi için reklâm kanallarını kontrol edebilecek maddi ya
da bir tür öz-güce sahip değiliz. Bunu ancak sizler aracılığıyla
yapabiliriz.

Şimdi sizlerden isteğim, bu
“gerçekçi” projeyi sahiplenmenizdir. Bu deyimle, bu konuda bir yazı
yazmanın ya da programınızda bahsetmenin ötesini kastediyorum.
Çünkü gördüğünüz gibi, projeyi bir vakfın projesi olarak değil,
isteyen her kuruluşun -özüne sadık kalarak- alıp uygulayabileceği
halde sunuyoruz. Dolayısıyla, kamuoyunun harekete geçmesinin
güçlüğünü en iyi bilen kişiler olarak sizden projeyi sahiplenmenizi
bunun için istiyorum.

Göstereceğinize inandığım
desteğiniz için şimdiden teşekkür ediyorum.

M.Tınaz Titiz

Yorum Gönder