GİRİŞİM SERMAYESİ

Ekonomik paket kapsamı içinde açıklanan Girişim Sermayesi (GS) hakkında dikkate alınması gereken bir seri gerçek bulunmaktadır. Bunların yeteri ağırlıkla dikkate alınması GS’nin başarısını sağlayacak, aksine bir ya da birkaç noktanın gözden kaçırılması, serbest piyasa sisteminin bu önemli aracının elden çıkmasına ve daha da kötüsü daha uzun bir süre, “denendi ve başarılı olmadı” gerekçesiyle kullanılamamasına neden olabilecektir.

  • GS kavramının ekonomik tedbirler içinde yer almış olması son derecede sevindiricidir. Sanayimizin ihtiyacı olan yeni bir momentum, ancak bu gibi çağdaş araçların kullanıma sokulmasıyla kazanılabilir. Bunu düşünenleri kutlamak gerekir.

  • GS sisteminin ne olduğunun, nasıl işlediğinin, nasıl başarılı kılınabileceğinin ve olası güçlüklerin neler olduklarının bilinmesi, sistemin başarısı açısından zorunludur.

(A) Girişim Sermayesi (GS) Nedir?

Başarıya ulaşmasında bir miktar risk bulunan ve fakat ulaşması halinde de kazanç beklentisi yüksek olan konulara (venture); venture (Türkçe’ye serüven olarak çevrilebilir) için gerekli sermayeye de (Venture Capital = Girişim Sermayesi) adı verilmektedir.

Tanım itibariyle her girişim GS’ne konu olabilirse de genellikle yeni veya ileri teknolojiler GS’nin ilgi alanına girerler.

Bilgisayar donanım ve yazılımı, elektronik, biyoteknoloji, optik, laser, nükleer mühendislik vb konular, GS’nin en çok kullanıldığı alanlardır.

Özellikle A.B.D. de, uzay ve/ya savunma amacıyla geliştirilen teknolojilerin sivil hayata uygulanması, GS yoluyla olmaktadır.

GS, bir yeni ve/ya ileri teknolojik fikri bulunan ve fakat bunu ticari hayata aktarabilecek sermayeye sahip olmayan kişi(ler) ile, parasını yüksek kar getiren bir işe yatırmak isteyen bir kişi veya kuruluşun geçici işbirliği demektir.

GS’ni herhangi bir ticari ortaklıktan ayıran özellikler şunlardır;

  1. Başarıya ulaşmada yüksek risk, fakat başarı halinde yüksek kar beklentisi,

  2. Sermaye sahibinin, işin ticari veya teknik yönetimine karışmayıp yalnız sonucu ile ilgilenmesi.

  3. GS’ne konu olan bir işteki risk, genellikle işin teknolojisindeki belirsizliklerden doğar. Dolayısıyla GS’ne konu olan işler, bir araştırma sürecinin başarısına bağlıdır.

Örneğin, talaşlı imalat yapan bir tezgah yerine laser ile kesme yapımı üzerinde bir araştırma yapılacak ve bunun sonucunda da çok karlı bir ürün ortaya çıkacaksa, gerek araştırma, gerekse araştırma sonuçlarına ticari anlam kazandırılması için gerekli finansman, GS yoluyla sağlanabilir.

Geleneksel banka kredisi sistemi, tam garanti esasına dayandığı için bu tür işlerin finansmanında kullanılamamaktadır.

Söz konusu risk, örneğin bir ürünün pazarlanıp pazarlanamayacağından (mesela mevcut pazarlama zincirlerinin gücü dolayısıyla) kaynaklanıyorsa, bu girişim GS’ne konu olmamaktadır. Tabii ki bu kesin bir kural değildir.

(B)GS’nin Ön Koşulları Nelerdir?

Bu kısa açıklamadan da anlaşılabileceği gibi, GS sisteminin konu edilebilmesi için şu ön koşullar gerekmektedir:

  1. Bir yeni veya ileri teknolojinin geliştirilmesine yol açabilecek araştırmaların mevcudiyeti,

  2. Bu araştırmalar sonunda ortaya çıkabilecek ürünleri ticarileştirebilecek ticari yetenek ve imkanlara sahip girişimciler,

  3. Bu girişimcilerin önlerinde engellerin bulunmaması,

  4. Sermaye sahiplerinin olası kayıplarını telafi edebilecekleri ölçüde zengin bir “teknoloji geliştirme kaynağı”. (Batı’daki deneyim, GS’ne konu olan işlerin ancak %10-30’unun başarılı olabildiğini göstermektedir.)

(C)GS, Bir Araçlar Kümesinin Yalnızca Bir Parçasıdır

GS, ekonomik gelişme denilen süreç içindeki bir çok parçadan yalnızca bir tanesidir. Dolayısıyla GS’ni, yeni işlerin yaratılmasında sihirli bir araç gibi görmek son derece yanıltıcıdır.

Örneğin, mevcut bir teknolojiyi geliştirerek uygulamak veya kendi işini kurmak isteyen bir girişimcinin iş yapması için başka parçalara ihtiyaç vardır.

Yeni iş kurmak isteyen bir kişinin ihtiyacı olan (ve genellikle kendisinin de iş işten geçtikten sonra farkına varabildiği) ögeler şunlardır:

  • Yaşayabilir bir iş fikri

  • Varlığı test edilip doğrulanmış bir pazar hacmi

  • Girişimcilik yeteneği

  • Girişimcinin, gereksinimini duyacağı Çok Yönlü Destek, yani;

    • Bilgi, beceri

    • işyeri (ortak kolaylıkları sağlanmış bir işyeri )

    • Uzman personel

    • Mevzuat bilgisi (hukuk, muhasebe vb)

    • Enformasyon kaynakları (kütüphane, bilgi ağları, danışma kurumları vbg)

    • Vergi kolaylıkları (bağışıklık, erteleme, taksitlendirme vb)

    • Finansman desteği çerçevesinde;

  1. Hibe (geri ödenmeyecek kısım)

  2. Düşük faizli kredi

  3. Girişim Sermayesi

Bütün bu desteklere ek olarak, girişimcinin önündeki engellerin de asgariye indirilmiş olması gerekmektedir.

Halen ülkemizde bir iş yapmak isteyenin önünde, onu caydırabilecek çok sayıda engel bulunmaktadır. Bunlara birkaç örnek vermek gerekirse;

  • İşyeri açma veya kapamadaki ağır mevzuat yükü

  • Belediyelerin yüklediği mevzuat yükü

  • Yasa ve/ya ahlak dışı talepler (yardım istekleri, rüşvet vbg)

  • Peşin vergi

  • Teşviklerin keyfiliği

  • Haksız rekabet

Konu bununla da bitmemektedir. Kapitalist ülkelerde girişimcilerin en önemli desteği kamu alımlarıdır.

Kamu alımlarının, serbest rekabet piyasası kurallarına göre yapılması, potansiyel girişimcileri iş yapmaya özendiren en önemli dürtüdür.

Kamu alımlarının, nüfuzlu kişilerin yakınlarına avantaj sağlayacak şekilde yapılması ya da alımlarda rüşvet ve benzeri kanalların yaygınlığı, girişimciliği boğan en önemli nedendir.

İşte bütün bu faktörlerin olumlu şekilde biraraya gelmesine uygun iş iklimi adı verilmektedir.

Görülmektedir ki GS, bir buzdağının görünen kısmından küçük bir parçadır. Buzdağının altındaki büyük kısım dikkate alınmadan GS’ne bel bağlanması, buna çarpan gemiye yalnızca bir çeşit etki yapabilir; gemiyi batırır!

Sonuç olarak, GS sisteminin gündeme getirilmesini, bütün bu ögelerin düzenleneceği anlamında almak gerekir.

Aksi halde, bu karmaşık sistemin bilincinde olmamak, bir şeyin adı ile kendini aynı sanmak gibi bir ihtimal doğar ki durum herhalde bu değildir.

***

Yorum Gönder