ZABITA’NIN HÜCUMU

Bir kamu binasının deniz kıyısındaki bahçesine bir yapı kondurmak isteyen uyanık bir vatandaşımız, yine kendi gibi ve ayrıca gözü de kara yedi sekiz fedaisi eliyle projesinin gerçekleştirrilmesine tam girişmişken, muhtemelen aynı bahçeye benzer bir proje uygulamak isteyen bir başka muteber vatandaşımızın şikayeti üzerine belediye zabıtalarının baskınına uğruyor.

Zabıtalarımız, yüksek ökçeli pabuçları, palabıyıkları, dolgun göbekleri ve sert bakışlarıyla vaziyete müdahale ediyorlar ve şefleri, yasanın kendilerine vermiş olduğu hakkın da kuvvetiyle kükrüyor: “N’apıyosunuz lan burda?”..

Ancak, devlet güçlerinin, karşılarındakileri vatandaş sanarak yaptıkları bu sert çıkış karşı tarafça radikal biçimde cevaplanıyor: Fedailer, zabıtanın üzerine yürüyüp ite kaka kapıdan dışarı sürmeye başlıyorlar.

Devletin onurunu ezdirme (ve postu deldirme) tehlikesiyle karşı karşıya kalan zabıta güçleri can havliyle, inşaat hazırlığı için yerde yığılı bulunan `beşe onları’ kaptığı gibi fedailere karşı hücuma geçiyorlar. Ancak, korku nedeniyle ellerindeki kalasları öylesine sallıyorlar ki bir tanesi bile rahatça adam öldürebilir. Ancak karşı taraf bu konularda idmanlı olduğu için kaçarak kurtuluyor ve onlar da ellerine benzer silahlar alarak dengeyi kuruyorlar.

TV’de herkesin gözü önünde ceryan eden bu olayın sonrasında ne olduğu pek önemli değil ama buraya kadarından çıkarılabilecek net bir sonuç var. Hatta bu sonuç yalnız belediye zabıtası için değil emniyetin polisi için de geçerli..

Yasaların yaptırımını sağlamakla görevli güçler (zabıta, polis ve benzeri görevliler), fiziki müdahale konusunda son derece eğitimsiz olup, sözel yaptırımın dışına taşılan hallerde -ki gayet sıktır-, bakkal Mehmet efendinin bildiği boğuşma tekniklerinden fazlasına sahip değillerdir. Bu yetersizlik bu gibi hallerde öldürücü saldırganlığa (can havli budur), diğer hallerde ise bir kabalığa dönüşmektedir. Çünkü bilindiği gibi her türlü yetersizlik, kişi tarafından kabalık ve/ya saldırganlıkla telafi edilmektedir.

Güvenlik güçlerimizin zaman zaman sergiledikleri kaba ve/ya saldırgan davranışların, durup dururken nasıl bir reaksiyonerlik yarattığı düşünülürse, polis ve zabıtanın fiziki yaptırım konusundaki eğitiminin ne kadar olumlu sonuçlar yaratacağı anlaşılacaktır.

Tabii ki bu fiziki eğitimin yanısıra, üzerinde hiç akıl yorulmadığı belli olan kıyafetleri de rahat hareket etmeye uygun hale getirilmek kaydıyla!

Yorum Gönder