KUMAR CENNETİNİ KİMLER YARATTI?

“Tecrübe zor ve pahalı bir okuldur. Ama aklını kullanamayan, ahmakların gidebileceği başka bir okul yoktur”

Ünlü matematik ve fizik bilgini Paskal’a atfedilen bu söz kadar geçerliği kanıtlanmış bir başka hüküm olmasa gerektir.

Türkiye şu anda bir kumar cennetidir. Toplumun büyük bir kesimi, gazete alırken, TV seyrederken, telefonla konuşurken, kişiler, özel devlet kurumları aracılığıyla kumar oynamaya özendirilmekte hatta zorlanmaktadırlar.

Bela, tanımı itibariyle beklenilmeyen kötü olaylara verilen addır. Planlanan, sonuçları -iblisler ve ahmaklar hariç- baştan tahmin edilebilen olaylara “bela” denilemez. Türkiyedeki kumar bu nedenle bir “bela” değildir. Bugün kumardan şikayetçi “görünenlerin” çoğunun katkısı ile oluşturulmuş ve de sürdürülen bir para kazanma yöntemidir.

Gazeteler tirajlarını, TV’ler ratinglerini yükseltmek, dolayısıyla para kazanmak için halkı kumara teşvik etmektedirler. Oteller, gariban orta kesimi soymak için “kollu canavarlar” yoluyla kumar oynatmakta ve bu yolla para kazanmaktadırlar.

Turizm Bakanlığı, bu işin yasal zeminini oluşturup tanıtma fonu için kumar oynattırmakta ve para kazanmaktadır.

Nihayet devlet de Milli Piyango ideresi eliyle kumar oynattırmakta, piyango bileti almaya gücü yetmeyenlere “kazı kazan” vs gibi acayipliklerle seçenekler sunmakta, bununla bütçeye gelir yaratmaya çalışmaktadır. İnsanlarımızı, onları yokedecek bir alışkanlık batağına itmek pahasına !

Hayatını sürdürebilmek için para kazanmak, bunun için de vücudunu satmak “zorunda kalan” ama toplum tarafından fahişe olarak damgalanan zavallılardan özür diliyorum. Onların yaptığı, bu saydıklarımın yanında çok masum bir mecburiyettir.

Bu işin çözümünün ancak kumarın daha çok, daha yaygın bir hale gelmesiyle mümkün olabileceğini Paskal baştan şöylemiş bulunmaktadır.

Pazar, 05 Şubat 1995

Yorum Gönder