CANAVAR MERAKI !

Enflasyon Canavarı”, “Kollu Canavar”, “Trafik Canavarı”, “Terör Canavarı”, “Medya Canavarı”, “vs canavarı”….

Ağır sorun olarak görülen ne varsa onun bir canavara benzetilmesinin sebepleri nelerdir? Bu, basit bir sözgelimi midir, yoksa altında başka neden(ler) mi vardır?

Bu canavar merakının pek öyle bir sözgelimi olduğunu sanmıyorum. Eğer öyle olsaydı, bunlar söylenir geçilir, canavarın kolu, bacağının ayrıntılı tanımlarına girişilmezdi.

Örneğin, “enflasyon, yedi başlı bir canavar olup..” gibisinden bilimsel içerikli tanımlar en yetkili sayılan ağızlardan yapıldığına göre, bu canavar işi pek öyle hafife alınabilecek bir konu değildir.

Toplum bilimciler bu işin tarihi, kültürel ve sosyolojik nedenlerini incelemeli, hangi bilinçaltı korkuların “canavar” biçiminde sembolize edildiğini bulmalı ve sonra da toplu terapi seanslarıyla bunu giderip toplumu rahatlatmanın çaresini bulmalıdırlar.

Hatta bu işi daha da ciddiye almalı ve mesela “Canavarlar ve Canavarlıkla Mücadele Daire Başkanlığı” -ki ileride ödenek bulunabilirse Bakanlık dahi yapılabilir- kurmak gerekir diye düşünüyorum.

Benim çok kısıtlı sosyolojik bilgim, bu canavar tutkusunun, birbiriyle ilintili iki kaynaktan geldiğini göstermektedir. Birinci kaynak, çocukluğumuzda bol bol okuyup büyüyünce de dinleye dinleye yaşlandığımız masallar olup, orada her başa çıkılamaz belanın yedi başlı, on kollu, ateş dilli bir canavara benzetilmesi geleneği vardır.

Bu masalların çok etkisinde kalan yöneticilerimiz, sorunlarla nasıl başa çıkılabileceğini genellikle bilmedikleri için bu idol’ü icad ederek hem kendilerini hem de vatandaşları rahatlatabilecek bir açıklama bulmuşlardır. (Bilindiği gibi, açıklanamayan sorunlar deliliğe yol açmakta olup, insanlar her sorun için mutlaka bir açıklama bulmak eğilimindedirler)..

İkinci neden ise, bu tür canavarlarla daima olağanüstü güçlere sahip prenslerin (ve prenseslerin) başa çıkabildiği, onun dışındakilerin yapabileceği tek şeyin öyle bir prens (veya prenses) beklemekten ibaret olduğudur.

Elinde tuttuğu okunup üflenmiş kılıcını (veya Kanun Hükmünde Kararnemeleri), canavarın can alıcı bir noktasına -ama dikkat sadece 1 noktasına- batıran masal kahramanlarını bekleyen insanları, kolektif akıl kullanarak belalarla başa çıkmak yerine, kurtarıcılar (babalar, analar, bacılar) beklerler ve de beklerler.

İşte canavar merakımızın altında yatan iki neden budur. Yeni canavarlar doğdukça daha çok gözlem yapıp daha iyi açıklamalar bulacağız. Bulacağız yoksa delirebiliriz..

Pazar, 10 Nisan 1994

Yorum Gönder