AZİZ NESİN HAKLIYDI!

AZİZ NESİN HAKLIYDI!

Karayollarındaki vahşet -ki kaza vs demek doğru değildir- karşısında hemen herkes acz beyan ediyor. “Her türlü yasayı çıkardık, cezaları ağırlaştırdık, ama kazalara engel olamıyoruz” yakınması, hemen her ilgili ve yetkilinin ağzındadır.

Bu vahşetle ilgili yalın gerçekler şunlardır:

  1. İnsanlarımızın -pek büyük çoğunluğu- kıt kaynakları kullanma saygısına sahip değildir ve ilkel bir bencillikle birbirinin haklarını çiğnemektedir. Yollar da -özellikle yoğun trafik halinde- bir kıt kaynak olduğu için, bu “saygısızlığa dayalı hak çiğneme” olgusu sık sık, yaralanma veya ölümle zonuçlanan “fiziki saldırı”lara dönüşmektedir.

  2. Sorunları “anlama” ve buna göre “çözümler geliştirme” durumunda olanlar, ancak basit, somut ve birinci dereceden sorunları kavrayabilmektedirler. Daha da kötüsü, tek doğrulu düşünce biçimleri nedeniyle ortak akla da kapalıdırlar.

Uzun süre boyunca üremiş bulunan ikinci, üçüncü, ilh. dereceden sorunlar ise ancak, adına “sorun kimyası” denilebilecek bir yaklaşımla anlaşılabilir.

  1. Çok sayıda kuralsız sürücünün hatalarının, sayıca az, nitelikce yetersiz, hem de işini doğru yapma imkanına, bir ölçüde de hevesine sahip olmayan trafik polisince düzeltilmesi gibi imkansız bir çözümde ısrar edilmektedir.

Halbuki, yaygın kural ihlalleri trafikteki vahşetin bir numaralı nedenidir ve bunu önlemenin en etkin yollarından biri yaygın bir şikayet sistemi’dir.

Alo 154 gibi gayri ciddi, şikayet takibinin mümkün olmadığı bir göstermelik önlem yerine, doğrudan vatandaş inisiyatifine dayalı, gerektiğinde şikayeti ciddiye almayan kamu görevlisi hakkında suç duyurusu yapıp dava açabilecek imkanlara sahip bir girişim gerekmektedir.

  1. Kural ihlalleri o denli yaygındır ki çoğu kimse nezdinde bu doğal hale gelmiştir. Kural ihlallerini bir “toplumsal ayıp” haline getirmek için “sorumlu sürücü” sistemi denilebilecek ve “tek yanlı olarak kurallara uyma taahhüdü” demek olan bir sistemi, vatandaşlar olarak örgütlüyebilmeliyiz.

  2. Trafik vahşeti olaylarında hukuk sisteminin işletilmesini sağlamak ve bu yolla caydırıcılık sağlamak durumunda olanların büyük çoğunluğu, olayların neredeyse tamamının trafik kazası tanımına girmediğini idrak edememektedir.

Bu olayların ya taammüden adam öldürme girişimi, ya ruhsal sağlığı bozuk kişilerin araç kullanması ya da basit mekanik ve fizik bilgisinden yoksul cahil insanların eylemleri olduğu yargısına varamamakta, sürekli olarak yasaların yetersizliğinden yakınmaktadırlar.

Bu basit gerçekleri göremeyip, önlem olarak yol kenarına suntadan kesilme polis otosu maketi koyup, üzerine de fırfırlı lamba takarak bunu etkinleştirmek (!) gibi zavallılıklarla vakit geçirmek yerine;

  • “yurttaş şikayet sistemi” ni ve

  • “tek yanlı taahhütler yoluyla kuralsızlığın bir toplumsal ayıp haline getirilmesi” ni gerçekleştirebilmeliyiz.

Bunların nasıl gerçekleştirilebilecekleri hakkında onlarca soru üretilebilir ya da uygulanmaları sırasında doğabilecek kimi sorunlar öne sürülebilir.

Burada mesele, yukardaki 5 noktada tereddüt olup olmadığıdır. Bunlar üzerinde görüş birliğine varıldığında, her sorun için önlemler geliştirilebilir.

“Kuralları çiğneyenler” kadar cesarete sahip olamayan “kural çiğnemeyenler”in, bu vahşet içinde “çiğnenmeleri” pek kayıp sayılmamalıdır.

Yorum Gönder