Bu aralar mutlaka okunmalı

Bu aralar mutlaka okunmalı

Bu hafta bir kitap yayımlandı: “Kolay Matematik[i]“. Adına bakıp sadece matematikle ilgilenenler ve öğrenciler için olduğunu sanabilirsiniz.

Ne demek istediğimi daha iyi anlatmak için önsözünü (ben yazdımJ) aynen aşağı alıyorum:

“Günümüz bilgi çağı. Bilgisayarın bir tıklaması bilgi gereksinmelerimizi giderebiliyor. Harika! Ancak çağımız kuşkusuzluğun derinleşmesine de yol açtı. Arama motorlarındaki yanıtlar o denli çok ve rahatlatıcı ki, bunların doğruluklarından ya da geçerlilik sınırlarından kuşkulanmak kimin aklına gelir?

İşte böyle kuşkusuzluk konusunda sorunlu bir toplumda, matematiği eğlendirici bir boya ile boyayıp doğrularımızdan kuşkulandıracak hale getirmek çok zekice bir ‘buluş’tur.

Kitabın taslağını ilk gördüğümde birçok yerini düzeltmek istedim. Eksik tanımlanmış, dolayısıyla cevaplanması olanaksız, yanıtları aşikarmış gibi duran sorular vs. Daha sonra cevaplara bakınca doğrularıma ne denli sarılmış olduğumu utanarak gördüm. Ezber (kuşkusuzluk) ile nasıl mücadele edilmesi gerektiğini 15 yıldır düşünen biri olarak, bunun en iyi yolunun insanları çok doğru sandıkları hakkında kuşkuya düşürmek olduğunu bana bu kitap gösterdi.”

İnsanın doğrularından şüpheye düşmesi konusunda bugüne kadar çok kişiyle konuştum, konuşuyorum. Çoğu kimse, bilimin temelinin kuşku olduğunu, kuşku olmasaydı hala taş devrinde yaşayacağımızı, tüm keşif ve icatların kuşku konusunda gerçekleştiğini vs uzun uzadıya ve örneklerle anlatıyor.

Ve ondan sonra da, doğruluğundan kuşkulanılmaması gereken bir takım “gerçekler” olduğunu, bu gerçekleri doğrulayan çok sayıda “kanıt” bulunduğunu, bunlara inanmamanın bir başka tür bağnazlık olduğunu anlatmaya çalışıyorlar.

Hele konu çocuklara gelince, o “gerçekliğinden kuşku duyulmaması gereken doğrular” konusunda da kuşkuya düşürülecek çocukların nasıl birer nihilist olup çıkacakları bir kabus gibi görülüyor.

Ben, her kim ki savunduğu, başkalarına tebliğ etmekle kendini sorumlu saydığı doğruları bulunan kişi varsa bu kitabı okumasını öneriyorum.

Kişinin özgürleşmesi önce, kendi değer yargıları konusunda iyiden iyiye kafasının karışmasına bağlı. Değer yargılarının doğruluğuyla, dolayısıyla da kendiyle gurur duyan kişilerin birer tutsak olduğunu düşünüyorum.

Kitabı, özgürleşmeye adım atmak isteyenlere öneriyorum.

Şubat 20, 2009

Yorum Gönder